Moda Programlarında Kadın Bedeninin Metalaşması


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Akdeniz Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İletişim Anabilim Dalı, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2014

Öğrenci: Özlem Özdemir

Asıl Danışman (Eş Danışmanlı Tezler İçin): ŞERİFE GÖZDE YİRMİBEŞOĞLU

Özet:

"Moda Programlarında Kadın Bedeninin Metalaşması" başlığını taşıyan bu tez çalışması; tarihsel olarak ataerkil kapitalist sistemin nasıl ve ne şekilde kadın bedenini, tüketim kültürü ve buna bağlı olarak moda aracılığıyla metalaştırdığı üzerinedir. Kapitalizmin ideolojisi olan tüketim kültürünün merkezine oturtulan kadına, ideal bedene ulaşması için sürekli metaları satın alarak tüketmesi önerilmektedir. Giyim, estetik ameliyat, makyaj, dövme, piercing, diyet ve egzersiz aracılığıyla modaya uyarak disipline edilen ve değişim değerine hizmet eden beden; kadınların kimliğini, cinselliğini ve sosyal konumunu ortaya koymaktadır. Çalışmada, toplumsal cinsiyetin erkek egemen dünyada nasıl şekillendiği ortaya konularak ekonomik politik feminist bakış açısına katkı sağlamak amaçlanmaktadır. Ayrıca Marksist kuramın metalaşma kavramını ve feminist çalışmaların ataerkil kapitalist yapısını kavrama biçimleri, feminist eleştirel söylem analizi kullanılarak moda ekseninde açıklamaya çalışan bir çalışmanın olmayışının, feminist bakış açısına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu çalışma toplam altı bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, ataerkil kapitalist sistemde, toplumsal cinsiyet bağlamında kadının konumunun nasıl değiştiği, gerilediği ve ikinci konuma indirgendiği üzerinde durulmuştur. Bu bağlamda, kadının doğallaştırılarak gerileyen konumunu ataerkil kapitalist sistem bağlamında ele alan feminizmin ekonomik politiği, feminizmin ne olduğu ve feminist düşüncelerin kökenleri açıklanmaya çalışılmıştır. Feminist düşüncelerin açıklanmaya çalışılmasının en büyük nedeni, her bir feminist akımın kadının ikincil konumuna farklı açılardan yaklaşmasıdır. İkinci bölümde ise, ataerkil kapitalist sistemin kendini yeniden üretmesi ve devamlılığını sağlaması için tüketim kültürü ve tüketim toplumunu nasıl yarattığı ve bu toplumda sonsuz bir yeniden başlangıç olan modanın nasıl ortaya çıktığı üzerinde durulmuştur. Çünkü tüketim, kapitalist sistemin ideolojik işlevini yerine getirmekte bu durumu medya aracılığıyla yaygınlaştırmaktadır. Artık tüketim yok etmek, boşa harcamak ya da israf etmek anlamından uzaklaşarak alıcısına statü, mutluluk, saygınlık ve kimlik gibi değerler yüklemektedir. Tüketim toplumunda tüketilen sadece kullanım değeri olan mal değil, değişim değeri ve kullanım değerinin aynı metada olduğu göstergelerdir. Bu meta göstergelerin moda bağlamında kadın bedeninde tüketilerek anlam bulması çalışmanın üçüncü bölümünde ele alınmıştır. Bu bölümde, kadın bedeninin her bir parçası meta olarak ele alınmış ve moda açısından değerlendirilmiştir. Dördüncü bölümde, Osmanlı döneminden başlayarak günümüze kadar uzanan süreçte toplumsal cinsiyet bağlamında kadının ikincil konumu ele alınmış ve konu ile ilgili feminist hareketlere yer verilmiştir. Ayrıca ataerkil sistem tarafından verilen haklarla sınırlı olmak şartıyla toplumda görünür olmaya başlayan kadının konumu tarihsel bağlamında ele alınmıştır. Beşinci bölümde, kadın, dişilik, erillik, moda, söylem, kapitalist sistem, ataerkil yapı, toplumsal cinsiyet gibi konulara eğilen ve bu bağlamda çalışma açısından en iyi sonuçları verecek olan "Eleştirel Söylem Analizi"nin bir alt dalı olan "Feminist Eleştirel Söylem Analizi" yöntemi kullanılmıştır. Bu nedenle altıncı bölümde, kadın ve modayı birleştirmesi açısından çalışmanın yazıldığı dönemde yayınlanmakta olan moda programları ele alınıp Feminist Eleştirel Söylem Analizi açısından incelenmiştir. "Bana Her Şey Yakışır", "Moda Takibi" ve "Tülin Şahin'leModa" adlı moda programları; söylem, tüketim, meta, ataerkil ideoloji, toplumsal cinsiyet, ideoloji gibi temaları ön plana çıkaran ve araştırma alanı olarak bu konuları medya metinlerinde işleyen feminist eleştirel söylem analizi kullanılarak çalışmanın hipotezi (moda programları kadın bedenini metalaştırmakta ve tüketime sevk etmektedir) alt başlıklar altında temalar kullanılarak incelenmiştir. Bulguların yorumlandığı bölümde, moda programlarında kadın bedeninin metalaşmasını ve tüketime sevk etmesinin en iyi sonuçlarını verecek olan alt başlıklar ve temalar şu şekilde sıralanmıştır; sosyal aktörlerin moda programı ile ilgili söylemleri ve yorumlar (moda ve kadın, düğün, evlilik ve annelik), kadın yarışmacıların/katılımcıların bedenleri ve giyimleri hakkındaki söylemler ve yorumlar (ideal beden ve giyim, sınıf, aksesuar, kusurlu beden, moda ve uyum, diyet modası, uyumsuzluk, rol modelleri, statü), moda programlarında kadın bedeni ve giyim hakkındaki söylemler ve yorumlar (kombinasyon, arzu nesnesi, haz, meta-gösterge), programa katılan kadınların kendileri, giyimleri ve kendi bedenleri hakkındaki söylemleri ve yorumlar (estetik ameliyat modası, seyirlik nesne, makyaj modası, gençlik ve güzellik, spor modası), programa katılan kadınların/yarışmacıların diğer katılanlar/yarışmacıların beden ve giyim hakkındaki söylemleri ve yorumlar (rekabet ve ödül, güzellik miti, alışveriş ve tüketim) şeklinde ele alınmıştır. Son olarak da çalışmanın sonuç kısmı yazılmıştır.