Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Akdeniz Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Biyoloji, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2012
Öğrenci: Fatma Turna
Danışman: BÜLENT KAYA
Özet:Bu çalışmada, Drosophila melanogaster'de somatik mutasyon ve rekombinasyon testi (SMART) kullanılarak farklı mekanizmalar ile hasara neden olan üç mutajene karşı (EMS, 4-NQO ve K2Cr2O7) Resveratrol'ün antigenotoksik etkileri araştırılmıştır. SMART genetik değişimleri geniş bir spektrumda hızlı ve ucuz şekilde belirlemeye yarayan güvenilir bir yöntemdir. Bu çalışmada larvalar ön ve eş zamanlı uygulamalara maruz bırakıldılar. Ön uygulama çalışmasında; ikinci evre transheterozigot larvalar Resveratrol (1, 5 ve 10 mM) dozları ile beslendikten 24 saat sonra mutajen kimyasallara maruz bırakılmıştır. Eş zamanlı uygulamalar için ise, üçüncü evre transheterozigot larvalar eş zamanlı olarak hem Resveratrol hem de mutajenlere maruz bırakılmıştır. Bu mutajenlerin genotoksik etkileri, larvaların kanat imajinal disk hücrelerinde meydana gelen genetik değişimlerin (nokta mutasyon, parça kopması, ayrılmama ve rekombinasyon) sonucunda oluşan mutant trikomlara göre değerlendirildi. Değerlendirme, Graf vd tarafından belirtilen sınıflandırma (küçük tek tip, büyük tek tip, ikiz, toplam mwh ve toplam klonlar) esas alınarak yapıldı. Resveratrol'ün 1, 5 ve 10 mM dozları Drosophila'da eş zamanlı denemelerde K2Cr2O7'a karşı güçlü bir antigenotoksik aktivite oluşturmuştur. Yine eş zamanlı denemelerde Resveratrol'ün 5 ve 10 mM dozları EMS'ye karşı antigenotoksik etki gösterirken, Resveratrol'ün 1 mM dozu genotoksik aktiviteyi çok az miktarda arttırmıştır. Diğer taraftan Resveratrol'ün 1 ve 5 mM dozları 4-NQO'ın oluşturduğu toplam klon sayılarını azaltırken, 10 mM dozu ise toplam klon sayılarını arttırmıştır. Ön uygulamalı denemelerde Resveratrol'ün 1, 5 ve 10 mM dozlarının K2Cr2O7'a ve EMS'ye karşı güçlü antigenotoksik aktiviteye sahip olduğu gözlenmiştir. Ayrıca Resveratrol'ün 1 ve 10 mM dozlarının 4-NQO'in indüklediği genotoksik hasarı arttırdığı, 5 mM dozunun ise bu hasarı azalttığı gözlenmiştir. Bu çalışma, Resveratrol'ün ön uygulamalı denemelerinde EMS ve K2Cr2O7`ın neden olduğu genotoksik hasara karşı Resveratrol'ün koruyucu potansiyelinin eş zamanlı uygulamalara göre daha yüksek olduğunu göstermiştir. Sonuç olarak Resveratrol, D. melanogaster' de EMS ve K2Cr2O7 karşı antigenotoksik etki göstermiş ancak 4 NQO'in genotoksisitesine karşı çelişkili sonuçlar görülmektedir.