Tarihi Yapıları Tahrip Eden Bitkilerle Mücadele Olanaklarının Araştırılması


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Akdeniz Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Bitki Koruma Anabilim Dalı, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2016

Öğrenci: Osman Çavuşoğlu

Asıl Danışman (Eş Danışmanlı Tezler İçin): YASİN EMRE KİTİŞ

Özet:

Bu tez çalışması tarihi yapıları tahrip eden bitkilerin mücadele olanaklarının belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Bu amaçla Antalya ili sınırları içerisinde yer alan coğrafik özellikleri birbirinden farklı Termessos ve Perge antik kentlerinde eş zamanlı denemeler kurulmuştur. Bunun için yapılan survey çalışmaları sonucunda yapı duvarları üzerinde yaygın ve yoğun bulunan 19 farklı bitki türünün kontrolünde fiziksel, kimyasal ve mekanik mücadele yöntemlerinin etkinliği araştırılmıştır. Fiziksel mücadele için alevleme, kimyasal mücadele için glyphosate etken maddeli herbisit uygulanmış, mekanik mücadele için ise kesme ya da sökme işlemleri yapılmıştır. Denemeye alınan her tür için uygulamaların etkinliği ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Deneme öncesi yapılan survey çalışmaları neticesinde yapı duvarları üzerinde Termessos antik kentinde 31 familyaya ait 74, Perge antik kentinde 38 familyaya ait 82 bitki türü tespit edilmiştir. Termessos'ta %100 rastlama sıklığı ve %9,5'lik genel kaplama alanı ile en çok rastlanan ve yapıların üzerini örten tür Hedera helix L. (Duvar sarmaşığı) olmuştur. Perge antik kentinde ise %100 rastlama sıklığı ve %2,6'lık genel kaplama alanı ile en çok rastlanan ve yapıları örten türün Parietaria judaica L. (Duvar fesleğeni) olduğu belirlenmiştir. Tarihi yapılara zarar veren 19 yabancı ot türünün kontrolü amacıyla yürütülen çalışmalar neticesinde, herbisit uygulamasının tavsiye dozunda Carduus pycnocephalus L., Picnomon acarna (L.) Cass, Geranium purpureum Vill, Alcea pallida Waldst & Kit, Knautia integrifolia (L.) Bert., Capparis spinosa L., Parieteria judaica L., Heliotropium europeum L., Euphorbia nutans Lag, Ficus carica L., Phagnalon greacum Boiss, Verbena officinalis L., Seteria virdis (L.) P. Beauv ve Amaranthus albus L. türlerini %100 oranında kontrol altına aldığı, fakat Ruscus aculeatus L., Hedera helix L., Ephedra campolylopoda C.A. Meyer, Inula viscosa (L.) Aiton ve Cynodon dactylon (L.) Pers. türlerinde ise yeterince etkili olamadığı belirlenmiştir. Alev uygulaması da benzer şekilde denemeye alınan türlerin büyük bir bölümünü kontrol altına almış, daha da önemlisi kimyasal mücadelenin yetersiz kaldığı H. helix ve R. aculeatus türlerini herbisite kıyasla daha başarılı şekilde kontrol etmiştir. Bununla birlikte alev uygulamasının F. carica, V. officinalis, S viridis ve C. dactylon türlerinde yeterince etkili olamadığı görülmüştür. Mekanik mücadele H. helix, C. spinosa, F. carica, I. viscosa ve C. dactylon hariç diğer türleri tamamı ile kontrol altına almıştır. Özellikle C. spinosa mekanik mücadeleye karşı büyük direnç göstermiş ve çok hızlı rejenere olarak kontrol da ki bitkilerden bile daha fazla kaplama alanı oluşturmuştur. Elde edilen sonuçlar tek bir mücadele yöntemiyle sorun olan bütün yabancı otları kontrol etme ihtimalinin bulunmadığını ortaya koymaktadır. Yabancı ot türlerinin uygulanan yöntemlere vermiş olduğu reaksiyonlar farklı olmuştur. Bu çalışma ile hangi yabancı ot türünün hangi yöntemle daha başarılı bir şekilde kontrol altına alınacağı belirlenmiş ve ilk kez alevleme yönteminin tarihi alanlarda uygulanabilirliği ve etkinliği test edilmiştir.