Kumluca ve Finike yörelerindeki seraların su ve toprak tuzluluğu değişimlerinin araştırılması


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Akdeniz Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Toprak, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 1995

Öğrenci: Sahriye Akay

Danışman: MUSTAFA KAPLAN

Özet:

Bu çaljşma, Kumluca ve Finike Yörelerindeki su ve toprak tuzluluğunun değişimini incelemek amacıyla yapılmıştır. Yörelerde damla ve salma sulama yapılan; hıyar ve domates yetiştirlen seralardan 21 Eylül 1993'de I. dönem, 23 Kasım 1993'de II. dönem, 12 Ocak 1994'de III. dönem ve 1 Haziran 1994'de IV. dönemde genel olarak sahiî kesimi, orta ve iç kesim olmak üzere üç kısma ayrılarak toplam 144 su ve 288 adet toprak örneği alınmıştır. Sadece I. dönemde, su örneklerinde eriyebilir toplam tuz, pH, Na+, K+, Ca*2, Mg+2, C03'2, HC03", SO-r2, Cl" ve B analizleri; toprak örneklerinde ise eriyebilir toplam tuz, pH, CaC03, bünye, organik madde, N, P ve K analizleri yapılmıştır. Su örneklerinin tuzluluğu her iki yörede de I. dönemden IV. döneme ve sahil kesiminden iç kesime doğru gidildikçe azalmıştır. Su örneklerinin kaliteleri genellikle C2S1 ve C3S1 bulunmuştur. I. dönemde yapılan sulama suyu analizleri sonucunda Kumluca ve Finike yöreleri sulama sularının genel olarak % Na, Cl", B ve SO4"2 bakımından sorunlu olmadığı saptanmıştır. Topraklar genellikle hafif alkali ve alkali reaksiyonlu; çok yüksek ve aşın kireçli; büyük ölçüde hafif ve orta bünyeli; organik maddece fakir bulunmuştur. Toprakların azot yönünden çok değişken, fosfor ve potasyum yönünden ise büyük ölçüde yetersiz olduğu belirlenmiştir. Toprak örneklerinin eriyebilir toplam tuz değerleri Kumluca ve Finike yörelerinde genel olarak I. örnekleme döneminde en düşük iken IV. örnekleme döneminde en yüksek ortalama değerlere ulaşmıştır. Sahil kesimi örneklerinin tuz değerlerinin değişimi I. örnekleme döneminden IV. örnekleme dönemine doğru sürekli bir biçimde artmıştır. Ancak bitki yetiştirme dönemi içerisindeki toprak tuzlulugundaki değişimin orta ve iç kesimlerde yeralan seralarda düzenli bir şekilde olmadığı görülmüştür.