Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Akdeniz Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2019
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: KADİR BUYURGAN
Danışman: Sevda Altunbaş
Özet:
Artan gıda ihtiyacını ve sürekliliğini
sağlamak, toplumların ekonomik ve yaşamsal bir zorunluluğudur. Özellikle
entansif tarımın yapıldığı Akdeniz sahillerinde, yaz aylarında yaşanan aşırı
sıcaklar ve yüksek nem, sera alanlarındaki üretimi imkânsız kılmaktadır. Bu
önemli sorun, üreticileri ve yatırımcıları söz konusu aylarda üretimin
yapılabildiği yayla alanlarına yönlendirmiştir. Son yıllarda kontrolsüz ve çok
hızlı yayla seracılık faaliyetlerinin arttığı yerlerden bir tanesi de
Antalya’nın Elmalı ilçesidir. Çalışma alanı olarak seçilen Elmalı ilçesinde, üç
farklı fizyografik ünite üzerinde,
zamansal ve mekânsal değişimin belirlenmesi hedeflenmiştir. Araştırma
kapsamında eski göl tabanları ve alüviyal yelpaze fizyografik ünitelerinde
çalışılmıştır. Eskihisar bölgesinde, Pansharp yapılmış 2009 ve 2016 yıllarına
ait sırasıyla 0,4m yersel çözünürlüklü GeoEye-1 ve 0,5m WorldView-3 uydu
görüntüleri, Gölova-Çukurelma bölgesinde 2008 ve 2016 yıllarına ait sırasıyla
0,6m yersel çözünürlüklü QuickBird-2, 0,5m yersel çözünürlüklü GeoEye-1 uydu
görüntüleri, son olarak Beyler bölgesinde 2011 ve 2016 yıllarına ait 0,5m
yersel çözünürlüklü WorldView-2 ve 1,5m yersel çözünürlüklü Spot-7 uydu
görüntüleri kullanılmıştır. Kontrollü sınıflama tekniklerinden biri olan
Maksimum Likelihood tekniği ile yapılan sınıflandırma sonucunda raster veriden
hesaplanan toplam sera varlığı, yersel olarak ölçümler ile oluşturulmuş hâlihazır
vektör verilerden hesaplanan toplam sera varlığı ile kıyaslanarak, çalışmanın
doğruluğu hesaplanmıştır.
En güncel tarihler ve sınıflandırma
sonuçları değerlendirildiğinde, fizyografik üniteler ve sera üretim alanları
sırasıyla, alüvyal araziler üzerindeki Eskihisar bölgesinde 126,19 ha, çok eski
göl tabanı ve alüvyal yelpazeyi içerisine alan Gölova-Çukurelma bölgesinde
104,41 ha, ve son olarak da eski göl tabanı arazileri üzerindeki Beyler bölgesinde
38,23 ha tespit edilmiştir. Seracılık faaliyetlerinin yüzdesel olarak artışı
zamana bağlı olarak değerlendirildiğinde, en yüksek artışın Gölova-Çukurelma
bölgesinde (%313,51), ikinci olarak Eskihisar bölgesinde (%166,27) ve en az
artışın ise yine eski bir göl tabanı fizyografyası olan Beyler bölgesinde
(%61,35) olduğu tespit edilmiştir. Çalışmanın doğruluk oranları incelendiğinde,
en yüksek doğruluk Eskihisar bölgesine ait 2009 yılı görüntüsünden (%94,83),
2016 yılında (92,04), Gölova-Çukurlema 2008 yılı (89,33), 2016 yılı en düşük
doğruluk (83,52), Beyler bölgesine ait 2011 yılı (87,72), 2016 yılı (83,95)
olarak elde edilmiştir.