NOONAN SENDROMLU ÇOCUKLARDA GENOTİP FENOTİP İLİŞKİSİ


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Akdeniz Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2022

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: GİZEM NACAK

Danışman: Banu Nur

Özet:

Noonan sendromu (NS, OMIM 163950) konjenital kalp hastalıkları, boy kısalığı, büyüme gelişme geriliği, karakteristik yüz görünümleri ile karakterize, otozomal dominant geçişli, klinik ve genetik olarak değişken bir sendromdur. Sıklığı 1000-1500 canlı doğumda bir olarak bildirilmektedir. Konjenital kalp hastalıkları, özellikle pulmoner stenoz, hipertrofik kardiyomiyopati olmak üzere sıktır Karakteristik yüz özellikleri bildirilmiştir, bunlar yüksek alın, pitozis, düşük kulak, derin oluklu filtrum, hipertelorizm, burun kökü basıklığı, üçgen yüz, ense kalınlığı, yele boyun olarak tanımlanmıştır. Prenatal dönemde polihidroamniyoz, nukal kalınlık artışı, hidrops fetalis görülebilmektedir. Beslenme problemleri, boy kısalığı, gelişimsel basamaklarda gecikme, zihinsel yetersizlik, epilepsi, kırma kusurları, strabismus, işitme kaybı bildirilmektedir. Koagülasyon bozuklukları, özellikle JMML olmak üzere hematopoetik sistem ve diğer sistem maligniteleri bildirilmektedir. Lenfödem, lenfanjiyom gibi lenfatik sistem bozuklukları, üriner sistem bozuklukları, kriptorşidizm ve infertilite gibi genital sistem bozuklukları, kserozis, saç dökülmesi, kıvırcık saç, café au lait lekeleri, hiperkeratozis gibi dermatolojik bozukluklar bildirilmektedir.

            Noonan sendromu etiyolojisinde literatürde PTPN11 (%50), SOS1 (%10-13), LZTR1 (%8), RAF1 (%5), RIT1 (%5), KRAS(<%5), SOS2 (<%4), BRAF (%2)MAP2K1 (<%2), MRAS (<%1), NRAS (<%1), RRAS2 (<%1), RASA2RRAS2, A2ML1, SHOC2, CBL, HRAS, MAP2K2, SPRED1,PPP1CB, MAPK1 gibi bir çok gen gösterilmiştir. Genotip fenotip ilişkisine bakıldığında PTPN11 genindeki varyantlar tipik yüz görünümü, PS, kolay morarma, kriptorşidizm, boy kısalığı, düşük IGF-1 seviyeleri ve yetersiz hormon cevabı, hafif zihinsel yetersizlik  ve hematopoetik sistem maligniteleriyle (özellikle JMML) ilişkilendirilmiştir. SOS1 genindeki varyantlar çeşitli çalışmalarda ektodermal bulgular, PS, makrosefali  ve rabdomyosarkom ile ilişkilendirilmiştir. RAF1 genindeki varyantlar sıklıkla literatürde HTKMP, boy kısalığı ve multiple nevüs, lentijinler ve café au lait lekeleriyle ilişkilendirilmiştir. RIT1 genindeki varyantlar prenatal bulgular, lenfatik bozukluklar, konjenital kalp hastalıkları, HTKMP ile ilişkilendirilmiştir. KRAS genindeki varyantlar konjenital kalp hastalıkları, PS, boy kısalığı, makrosefali ve toraks deformiteleri ile ilişkilendirilmiştir. SHOC2 genindeki varyantlar Noonan sendromu benzeri gevşek anagen saç bozukluğu ile ilişkilendirilmektedir. NS’de görülen tipik yüz görünümü özellikleriyle birlikte belirgin gelişimsel gerilik, ince yavaş uzayan saçlar, ciltte hiperpigmentasyon, egzama, santral sinir sistemi bulguları, mitral kapak displazisi, büyüme hormonu eksikliği bildirilmiştir. BRAF genindeki varyantlar ise literatürde büyümede gerilik, beslenme problemleri, hipotoni, zihinsel yetersizlik, dismorfik yüz özellikleri ile ilişkilendirilmektedir.

            Çalışmamızda merkezimize başvurmuş ve klinik muayene ve moleküler testler ile Noonan sendromu tanısı almış 24 olgu ve Noonan sendromu benzeri gevşek anagen saç bozukluğu tanısı almış 1 olgunun genotip-fenotip ilişkisi incelendi. Olgulardan %32’si kadın, %68’i erkek cinsiyette olarak bulundu. Olguların yaş ortalaması 102,76±60,37 ay, boy uzunlukları 117±24 cm ve vücut ağırlıkları 23,83±12,12 kg olarak hesaplandı. Polihidroamniyoz ve nukal kalınlık artışı oranı %16 olarak görüldü. Olguların ortalama baş tutma zamanları 4±1 ay, oturma zamanları 8±2 ay, yürüme zamanları 17±5 ay, ilk kelimelerini söyleme zamanları 18±9 ay olarak belirlendi. Olguların %36’sında baş tutma, %16’sında oturma, %24’ünde yürüme, %40’ında konuşma yetilerinde gecikme saptandı. Konjenital kalp hastalıkları %68 oranında görüldü. PS %48, ASD %24, VSD %8 ve HKMP %4 oranlarında saptandı.

            Genotip-fenotip ilişkisi incelendiğinde PTPN11 geninde varyantı olan olgularda üçgen yüz görünümü arasında anlamlı bir ilişki saptandı (p=0,04). PTPN11 geninde varyantı olan olgularda diğer genlerde varyantı olan olgulara kıyasla daha fazla boy kısalığı saptandı. (p=0,04), bu da istatistiksel açıdan anlamlıydı. Mikrosefali varlığı ile PTPN11 genindeki varyantlar arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki görüldü (p=0,017). İnce saç ve kserozis gibi dermatolojik bulguların PTPN11 geninde daha az görüldüğü görüldü (p<0,05), bu da PTPN11 genindeki varyantlarda daha az dermatolojik bulgu olduğu literatür bilgisiyle benzerdir. SOS1 geninde varyantı olan olgularda sadece PS saptanmıştır. Çalışmamızda nadir varyantlar saptanan olguların az sayıda olması nedeniyle diğer genlerdeki varyantlarla fenotipik açıdan karşılaştırma yapılamamıştır, ileri çalışmalara ihtiyaç vardır.