2.Uluslararası 18. Ulusal Adli Bilimler Kongresi, Aydın, Türkiye, 14 - 17 Ekim 2021, ss.82
Giriş-Amaç: “Malpraktis” latince kökenli “male” ve “praxis” kelimelerinden türemiştir ve “hatalı uygulama” anlamına gelmektedir. Diğer klinik dallardan farklı olarak patoloji alanında komplikasyon kavramına sık rastlanılmamaktadır. Patoloji hekimlerinin tanı sürecindeki olası hatalarının malpraktis olarak değerlendirilebilmesi daha mümkündür. Çalışmamızın amacı patolojik incelemeler sonucu tanı hatası nedeniyle malpraktis iddiası bulunan 4 olgunun tartışılarak, patoloji hekimlerinin dikkat etmesi gereken hususları vurgulamaktır.
Gereç-Yöntem: Çalışmamızda üçü kamuda, biri kendi özel kliniğinde çalışan patoloji hekimlerine tanı hatası nedeniyle malpraktis davası açılan dört olgu, ATK (Adli Tıp Kurumu) raporları, BAM (Bölge Adliye Mahkemesi) ve/veya Yargıtay kararları eşliğinde sunulacaktır.
Bulgular: İlk olguda ATK raporunda kişideki farklı patolojik tanıların sağ kalımı etkilemeyeceği belirtilmiş, Yargıtay benzer şekilde kişinin ölümüyle hatalı tanı arasında nedensellik olmadığı şeklinde karar vermiştir. İkinci olguda hatalı patolojik tanının verilecek tedaviyi değiştirmediğini belirten ATK raporuna rağmen, BAM kararı bozmuştur. Üçüncü olguda Yüksek Sağlık Şurasınca hatalı patolojik tanıyla kişinin ölümü arasında illiyet bağı bulunduğu ancak ATK raporunda patoloji hekimine kusur yüklenemeyeceği belirtilmiş olup Yargıtay doktorun beraatı yönünde karar vermiştir. Dördüncü olguda ATK raporunda gebeliğin sonlandırılmasına yol açan hatalı patolojik tanının, hekime verilen eksik klinik bilgiden kaynaklandığı belirtilmiş, Yargıtay davanın tekrar değerlendirmesi yönünde karar almıştır.
Tartışma-Sonuç: Patoloji hekimleri, olguları değerlendirirken ayırıcı tanıya, klinik öyküye, hastanın yaşına, lezyonun yerleşimi ve makroskopik görünümüne, tanının klinik ve tedavi sonuçlarına, tanıyla ilgili çekincelerinin belirtilmesine, tanıların kabul edilmiş kriterlere dayandırılmasına, sık karşılaşılan tümörlerde prognostik önem ve terapötik anlamı olan özelliklere, sözlü konsültasyonların yazılı raporla belgelenmesine, rapor, lam ve blokların uygun şekilde muhafazasına, zorunlu mesleki sorumluluk sigortası yaptırmaya azami ölçüde dikkat etmelidir.
Anahtar Kelimeler: Tıbbi Malpraktis, Patoloji, Tıbbi Uygulama Hatası
Introduction-Objective: “Malpractice” is derived from the Latin words “male” and “praxis” and means “mispractice”. The aim of our study is to emphasize the points that pathologist should pay attention to by discussing 4 cases.
Materials-Methods: In our study, four cases of malpractice lawsuits filed against pathologists will be presented with ATK (Forensic Medicine Institute) reports, BAM (Regional Court of Justice) and/or Supreme Court (SC) decisions.
Results: In the first case, ATK report states that different pathological diagnoses would not affect survival, and the SC decided similarly. In the second case, despite the ATK report states that the erroneous pathological diagnosis did not change the treatment, BAM reversed the decision. In the third case, Supreme Health Council stated that there was a causal link between the erroneous pathological diagnosis and the persons death, but that the pathologist could not be blamed in the ATK report, and the SC decided that the doctor should be acquitted. In the fourth case, ATK report stated that the erroneous pathological diagnosis that led to the termination of pregnancy was due to the incomplete clinical information given to the physician; SC decided to reevaluate the case.
Discussion-Conclusion: When evaluating the cases, pathologists should pay maximum attention to use the differential diagnosis, clinical history, age, location and macroscopic appearance of the lesion, clinical and treatment results of the diagnosis, indication of the reservations about the diagnosis, basing the diagnosis on accepted criteria, features of common tumors, documenting with written reports, obtaining of compulsory professional liability insurance.
Keywords: Medical Malpractice, Pathology, Medical Practice Errors