Duygulanım Düzenleme Süreçlerinin Araştırılmasında Psikanalitik Bir Yöntem Olarak Tavistock Modeline Göre Gözlem


PINAR Y., ÜNAL F.

4th International Conference on Social Sciences and Education Research, Ankara, Türkiye, 8 - 10 Eylül 2017, ss.20-21

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.20-21
  • Akdeniz Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Duygu Düzenleme bireylerin; duyguların türü, şiddeti ve yoğunluğunu belirli bir doğrultuda şekillendirme girişimlerini ve bu yönde ortaya konan çabalar doğrultusunda erişilen çeşitli sonuçları bir süreç olarak ele almamız gerektiğine işaret eden bir kavramdır (Berking, 2015). Terim bununla birlikte, düzenleyici çabaların ne ölçüde bilinçli ve ne ölçüde önbilinç (istem dışı durumlar) olarak değerlendirdiğimiz bilgi işlem süreçleri ile ilintili olduğu konularını da kapsamaktadır. Duygular geçmişte işlevsiz unsurlar olarak ele alınıp, gündelik hayatta tamamen olumsuz fenomenler olarak kavramsallaştırılmıştır. Günümüzde ise organizmanın çevreye uyum işlevini yerine getirebilmesinde duyguların kurucu bir rol üstlendiği görüşü hâkim olmaya başlamıştır. Duygulanım Düzenleme -ya da duygu düzenleme- bireyin çevresel uyarıcılara kontrollü olarak çeşitli duygular ile tepki verme yeteneği olarak da ele alınabilmektedir. Duygulanım düzenleme yetisi yaşam boyu gelişim gösteren bir olgu olarak değerlendirilmektedir. Yapılan araştırmalar, duygulanım düzenleme yeteneklerinde yetersizlikler izlenen çocukların duygusal becerilerini kazanmış çocuklara kıyasla daha çok sosyal uyumsuzluk ve saldırganlık eğilimleri gösterdiklerini ortaya koymaktadır (Örn. Calkins et al. 1998; Schatz et al. 2008). Lüdtke’nin (2012) “emotional turn” olarak adlandırdığı duygusal faktörlere yönelik yeniden uyanan ilgiye rağmen duygular, bilinçdışsal süreçler ve bunların insan davranışları ile olan bağıntısı konusu hak ettiği ölçüde, yani bilimsel ölçütler ışığında yeterince inceleme ve araştırma konusu yapılamamıştır. Sosyal bilimlerin birçok alanında duygulara ve gündelik hayatta davranışlarımıza yön veren bilinçdışsal süreçlere ya da duygulanım düzenleme süreçlerine (Affect regulation) gerekli önem verilmemektedir (Krşl. Fiehler 1990; Riemer 2002; Friesel 2007). Bu çalışmanın amaçlarından ilki: bilimin duygu ve duygusal faktörlere yönelik takındığı bu gelenekçi bakış açısını betimlemek, bunun olası nedenlerini araştırmak ve bu tür konservatif tutumları eleştirel bir süzgeçten geçirmektir. Çalışmanın bir diğer önemli konusu ise: duyguların bilimsel olarak araştırılmasına imkân veren ve ilk olarak Londra’daki Tavistock Kliniğinde geliştirilip, kullanılmaya başlanan etnometodolojik bir yöntem olan Tavistock gözlem yöntemini vaka örnekleri ile okuyuculara tanıtmaktır.