TORAKS-2016, Antalya, Türkiye, 6 - 10 Nisan 2016, ss.286
Psöriasis, genellikle benign karakterli, tekrarlayan kronik inflamatuar bir cilt hastalığıdır. Popülasyonun %2’sini etkiler. Genel popülasyondaki yüksek insidansa karşın pulmoner komplikasyon oldukça nadirdir. Psöriasisde gelişen başlıca pulmoner komplikasyonlar psöriasis tedavisinde kullanılan immünsupresif ilaçlara bağlı pulmoner infeksiyonlar, ilaca bağlı hipersensitivite pnömonisi, kapiller kaçış sendromu, psöriasis ilişkili aseptik pnömonitistir. 57 yaşında kadın hasta, bir aydır olan nefes darlığı şikayeti ile göğüs hastalıkları polikliniğine başvurdu. Özgeçmişinde başka bir merkezde cilt hastalığı nedeniyle 3 yıldır metotreksat başlandığı öğrenildi. Fizik muayenesinde ellerde ve ayaklarda skuamlı döküntüler, bilateral ronküs ve solunum fonksiyon testinde restriktif tip solunum fonksiyon kaybı vardı. PA akciğer grafisinde; sol alt zonda homojen radyoopasite artışı izlendi. Yüksek çözünürlüklü bilgisayar tomografisinde (YÇBT); bilateral geografik patern, yer yer lineer fibrotik bant formasyonları, yamalı tarzda buzlu cam atenüasyon artışları ve düzensiz şekilli dansite artışları saptandı. Hasta cildiyeye konsülte edildi cilt biyopsisi alındı ve psöriasis tanısı konuldu. Hastaya bronkoskopi yapıldı. Sol akciğer alt lob posterobazal segmentten transbronşiyal biyopsi ve bronkoalveolar lavaj alındı. Bronkoalveolar lavajda, Makrofaj:%70, Lenfosit:%10, Nötrofil:%20 idi. Transbronşiyal biyopsinin tanısal olmaması üzerine yapılan akciğer kama biyopsi sonucu organize pnömoni ile uyumlu geldi. Hastaya metotreksat ilişkili organize pnömoni tanısı konuldu, metotreksat kesildi, steroid tedavisi başlandı ve takibe alındı. Sonuç olarak, psöriasisli bir olguda solunumsal semptomların ortaya çıkması halinde, pulmoner infeksiyonlar, ilaç pnömotoksik etkileri ve psöriasis ilişkili aseptik pnömonitis akla gelmelidir.