Akademik Hassasiyetler, cilt.10, sa.10, ss.52-80, 2023 (Hakemli Dergi)
Paleolitik Dönem’den itibaren birçok medeniyete ait kalıntıları bünyesinde
barındıran Anadolu, tüm insanlığın ortak mirası olarak kabul edilen eserlere ev
sahipliği yapmaktadır. Sahip olduğu bu değerler, tarihe ve arkeolojiye meraklı
Avrupalı seyyah, gezgin ve araştırmacıların gözlerini ve ellerini Anadolu
topraklarına çevirmesine neden olmuştur. 19. yüzyılda öncelikle yabancı bilim
heyetleri tarafından planlı ve düzenli kazılar yapılmaya başlanmıştır. Bu dönemde
Osmanlı yöneticileri Batı’da yaşanan gelişmelerin gerisinde kalmamak adına
yurtdışına, daha çok da Fransa’ya, belirli alanlarda eğitim alması için öğrenci
göndermeye başlamıştır, ancak arkeoloji bu alanlardan biri değildir. Cumhuriyet’in
ilanıyla birlikte yetişmiş insan açığını hızla kapatmak için yurtdışına çok daha fazla
öğrenci gönderilmiş ve hatta bu uygulama için özel kanun çıkarılmıştır.
Cumhuriyet’in ilanından sonra Mustafa Kemal, zengin kültürel mirasa sahip olan
ülkemizde arkeoloji bilimine gerekli önemin verilmediğini görmüş eserlerin
toplanması, kazı ve müze sayısının arttırılması için çeşitli talimatlar vermiş ve
arkeoloji, eskiçağ tarihi, sanat tarihi, Hititoloji alanında da ivedilikle yurtdışına
öğrenci gönderilmesini sağlamıştır. Bu çalışmada, Erken Cumhuriyet Dönemi’nde
devlet bursu ile yurtdışında eğitim alarak yurda dönen, ülkemiz taşınır ve taşınmaz
kültürel mirasının araştırılmasına büyük emek veren Türk bilim insanları ve arkeoloji
bilimine katkıları sunulmaya çalışılmıştır.