Amaç: Kök rezorpsiyonu, odontoklastik hücrelerin neden olduğu dişin sert dokuları olan sement ve dentinin kaybıyla ortaya çıkan bir durumdur. Rezorpsiyon ilerledikçe mine, dentin ve sement yerine sement benzeri sert bir doku ve fibrovasküler doku oluşur. Kök rezorpsiyonu, gerçekleştiği bölgeye göre internal kök rezorpsiyonu (IR) ve eksternal kök rezorpsiyonu (ER) olarak iki farklı şekilde sınıflandırılır. Mineral trioksit agregat (MTA), özellikle endodontik tedavilerde sıklıkla kullanılan bir biyomateryaldir. Diş hekimliğinde kök ucu dolgu maddesi, perforasyon onarımı ve apeksifikasyon gibi birçok alanda tercih edilmektedir.

Vaka Sunumu: Yirmi beş yaşında bir kadın hasta, sol ve sağ mandibular molar bölgesindeki ağrı şikayeti nedeni ile kliniğimize başvurdu. Radyografik ve klinik muayene sonrasında; hastanın #36, #46 ve #47 nolu dişlerine daha önce kök kanal tedavisi yapılmış olduğu ve sonrasında kronik apikal periodontitis geliştiği tespit edildi. Perküsyon testlerine pozitif yanıtlar alındı. #46 ve #47 nolu dişlerin distal kök apikalinde eksternal kök rezorpsiyonu olduğu, #36 nolu dişin ise yine distal kökünde internal rezorpsiyon görüldü. İlk seans eski kanal tedavisi söküldü ve kanal içi ilaç olarak kalsiyum hidroksit (KH) yerleştirildi. Üç hafta sonra kanal içi ilaç çıkartıldı ve sonrasında dişlerin distal kök apikaline ortograt şekilde MTA yerleştirildi. MTA sertleşmesi tamamlandıktan sonra kök kanal tedavisi tamamlandı. Sonrasında yapılan kontrollerde hastanın tüm şikayetlerinin ortadan kalktığı gözlendi ve ilgili dişlerde herhangi bir patoloji ile karşılaşılmadı.

Sonuç: İnternal veya eksternal rezorpsiyona sahip dişlerin yenilenen kök kanal tedavisinde konvansiyonel yaklaşım önemlidir. MTA ile yapılan tedavide olumlu klinik sonuçlar alınmıştır. Hasta hala takip altındadır.

Anahtar kelimeler: İnternal, eksternal, rezorpsiyon, periapikal lezyon, MTA