Kadın Hakları Sempozyumu, Ankara, Türkiye, 09 Mart 2022, ss.241-266
Mitolojik
ve dini kaynaklara göre Lilith ilk yaratılan kadındır. O da Adem gibi topraktan
ve yaratıcının suretinde yaratılmıştır. Ancak yaratımda olduğu gibi yaşamda da
eşitlik istediği halde ayrımcılığa maruz kalmış, bunun üzerine eşitlik ve
özgürlük mücadelesinden vazgeçmeyerek cennetten sürülmeyi göze almıştır. Sonrasında,
Adem’in kaburga kemiğinden, yaradılış bakımından daha itaatkar, uysal ve
hizmete hazır ilk yapay kadın Havva üretilmiştir. Yaşanılan yer cennet, bu
cennette tek bir erkek, düzeni sağlayan da evrenin en adili olması beklenen Tanrı
olsa bile kadının ayrımcılığa ve adaletsizliğe maruz kalabileceğini gösteren bu
en eski hikaye, teknoloji çağına gelindiğinde de değişmemiştir.
Teknolojinin
gelişmesiyle birlikte özellikle hizmet sektöründe kadın bedeni, kadın sesi,
kadın ismi ve kadın olmaya dair benzer özelliklerin kullanılmasının tercih
edilmesi, geçmişten gelen alışkanlıkların dijital kadın imajında da sürdürülmek
istendiğini göstermektedir. Kadına dair özellikleri sömüren teknoloji
piyasasındaki, yüz tanıma sistemlerinden işe alım algoritmalarına kadar
neredeyse her uygulama ve yazılım örneğinde, kadın varlığı görmezden gelinmekte,
eğitime ve teknolojiye erişimde de kısıtlanan kadınlar, yaratıcısı olamadıkları
teknolojinin metası haline gelmektedir.
Bu
çalışmada teknolojide kadın olmaya dair özelliklerin kar amaçlı sömürülmesi ve
gerçek kadınların bu piyasanın dışına itilmesi konu edinilecek, birçok uygulama
ve yazılım örnekleri verilerek teknolojideki en büyük tasarım hatası olarak
kabul edilen ırkçılık ve ayrımcılık özelinde cinsiyetçiliğin geldiği boyutlara
dikkat çekilecektir. Kadının teknoloji çağında vermesi gereken yeni mücadelenin
çerçevesi, dijital kadın kimliğinin Havva değil Lilith tabiatlı olmasını
sağlamak, yüz tanıma sistemlerinden işe alımlara ve hatta çeviri programlarına
kadar yazılımların görmezden geldiği, aşağıladığı ve korunmaya değer görmediği
kadın kimliğini teknolojinin yaratım aşamasından başlanmak üzere korumak ve
görünür kılmaktır. Kadının, yaratıcısı olmasına izin verilmeyen teknolojinin
metası haline gelmesinin engellenmesi ancak bu yolla mümkün olabilir. Aksi
halde yüzyıllardır ayrımcılığa uğrayan kadın, yükselişi devam eden dijital
sistemler tarafından da ayrımcılığa uğrayacak, teknoloji, kadına yönelik
şiddet, önyargısı, adaletsizlik, bencillik, ayrımcılık ve empati yoksunluğunu
otomatikleştirmekten öteye gidemeyecektir.
According
to mythological and religious sources, Lilith is the first woman to be created.
Like Adam, she was created out of earth and in the image of the creator, and
although she wanted equality in life as well as in creation, she was exposed to
discrimination, and then she did not give up her struggle for equality and
freedom and took the risk of being exiled from heaven. Then, the first
artificial woman, Eve, was produced from a bone of Adam, more obedient, docile
and ready to serve. This oldest story ise showing that, even if being in heaven
with only one man and judging by God, who is expected to be the fairest in the
universe, women can be exposed to discrimination and injustice. And that
reality has not changed in the age of technology.
With
the development of technology, the preference to use similar features such as
female body, female voice, female name and being a woman, especially in the
service sector, shows that the habits from the past are also desired to be
maintained in the creating of digital female image. In almost every application
and software example in the technology market that exploits women's features,
from facial recognition systems to recruitment algorithms, women's existence is
ignored. Also women who are restricted in access to education and technology
cannot be the creator of techonogy, so become the commodity of its.
In
this study, the exploitation of the characteristics of being a woman in technology
for profit and the pushing of real women out of this market will be discussed,
many applications and software examples will be given and attention will be
drawn to the dimensions of sexism in terms of racism and discrimination, which
are considered the biggest design errors in technology. The framework of the
new struggle that women have to fight in the age of technology is to ensure
that the digital female identity is of Lilith nature, not Eve. And also to
protect and make visible the female identity, which software ignores,
humiliates and does not find worth protecting, from facial recognition systems
to recruitment and even translation programs, must start from the creation
stage of technology. Only in this way can it be possible to prevent women from
becoming the commodity of technology, which is not allowed to be the creator.
Otherwise, women who have been discriminated against by masculine mentalities
for centuries will also be discriminated against by digital systems that
continue to rise, and technology will not go beyond automating violence against
women, prejudice, injustice, selfishness, discrimination and lack of empathy.