PLANLAMA-PLANNING, cilt.33, sa.1, ss.184-195, 2023 (ESCI)
Günümüzde kentlerin hızlı gelişimi ile kent çevresi kırsal peyzajların ve kırsal karakterlerin değişime uğraması sonucunda, net bir kır-kent ayrımı yapılması mümkün olmamaya başlamıştır. Bununla birlikte artık sadece kentlerin değil kent dışı alanların da büyümeye başlamasıyla daha da karmaşık yapılar oluşmakta, kentin kırsal peyzajları etkilemesi ve değiştirmesi sonucunda yeni ara kesitler ve tanımlamalar ortaya çıkmaktadır. Bu noktada alan kullanımlarının net olarak belirlenemediği ve sınırlandırmanın zor olduğu kentsel ve kırsal alanlarda beliren geçiş ve yayılım bölgelerinin doğru planlama süreçleri ile kırsal ve kentsel karakterlerin korunması adına izlenmesi ihtiyacı doğmuştur. Yayılım çok yoğun bir bölgeden az yoğun bir bölgeye olan hareketi ifade etmekte olup, bu çalışma ile kentsel ve kırsal peyzajlar arasında kalan alan kullanımlarının değişmesi ve dönüşmesiyle yayılımın bir sonucu olarak ortaya çıkan yeni ara bölgelerde oluşan kentsel yayılım tanımları; Burlöv - İsveç örneği üzerinden “kent çevresi yerleşim alanları” (sub-urban), Şangay, Çin örneği üzerinden “geçiş bölgesi” (periphery), Gaboron, Afrika örneği üzerinden “saçak peyzajlar” (fringe) ve ABD örneği üzerinden “kentsel-kırsal yayılım” (sprawl) örnekleri ile incelenmiş ve kent çevresi kırsal yayılım peyzajları ve karakteristikleri için mekânsal bir çerçevede ifade edilmeye çalışılmıştır. Kentsel yayılımdan en çok etkilenen alanların kentlerin çevresindeki kırsal-tarımsal alanlar olması ve dolayısıyla bu alanların varlığını sürdürebilmesinin ortaya çıkan “ara bölgelerin” doğru planlanmasından geçtiği düşünülmektedir.