Sağlıklı Büyüyen Çocuk Kongresi, 18 - 20 December 2020, pp.302
BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE 0-6 YAŞ ARASI ÇOCUK
PSİKİYATRİSİ KONSÜLTASYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
Özge Gizli Çoban1
1Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Ve Ergen Ruh Sağlığı
Giriş: Çocuğun yaşam boyu kullanacağı motor, dil, bilişsel, sosyal ve duygusal alanda pek
çok becerinin hızlı gelişim gösterdiği 0-6 yaş döneminde karşılaşılabilecek olası problemler
ve bozuklukların erken tanınması ve müdahale edilmesi koruyucu ruh sağlığı açısından son
derece önemlidir. Bu güne kadar çocuk psikiyatrisine yönelik konsultasyonların
değerlendirildiği çalışmaların tümü 0-18 yaş arasına yönelik olup, bu çalışmada çok önemli
bir gelişim dönemi olan 0-6 yaş arası çocuklarda diğer polikliniklerden istenmiş olan çocuk
psikiyatrisi konsültasyonlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Gereç-Yöntem: Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde, Ocak 2020-Ekim 2020
tarihleri arasında diğer polikliniklerden 0-6 yaş arasındaki çocuklardan, çocuk ve ergen
psikiyatrisi ana bilim dalından istenen konsültasyonlara dair hastaların bilgileri geriye dönük
taranmıştır.
Bulgular: Toplamda istenmiş olan 671 konsültasyondan, 124’ü (%18,5) 0-6 yaş grubuna
yöneliktir. Olguların %68,5’i erkek, %31,5’u kızdır. En sık konsültasyon isteyen poliklinikler
sırasıyla çocuk nörolojisi (%43,5), genel çocuk (%22,5), çocuk hematoloji-onkoloji (%10,4)
polikliniğidir. En sık konsültasyon istem nedeni sırasıyla konuşma gecikmesi (%36,2),
hırçınlık (%18,5), dikkat eksikliği (%7,2) ve tuvalet alışkanlıkları ile ilgili problemlerdir
(%7,2).
Tartışma ve sonuç: Çalışma sonucuna göre olguların yarısından fazlasının erkek olması ve
en sık istenen konsültasyon nedenlerinin konuşma gecikmesi, hırçınlık ve dikkat eksikliği
olması nörogelişimsel bozuklukların erkeklerde daha sık olması ve hastaların daha çok bu
belirtilerle başvurmalarıyla uyumludur. Çocuk hekimleri başta olmak üzere tüm klinik
hekimleri ile çocuk ve ergen psikiyatristleri arasında; ruhsal hastalıkların ve özellikle
nörogelişimsel bozuklukların belirti, bulgu ve tedavi yönetimine ait bilgi paylaşımının
artırılmasının gerekli olduğu düşünülmüştür.