Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, cilt.22, sa.3, ss.857-871, 2020 (Hakemli Dergi)
şık, sanatın oluşum ve gelişim süreci içerisinde plastik bir değer olarak her zaman var olmuştur. Sanat tarihi içerisinde ilk olarak resim sanatında görülen ışık, heykel sanatında ve mimaride üç boyutun algılanmasında önemli bir unsurdur. Işık, geçmişten günümüze seramikte de hem yüzey de, hem rölyef de hem de üç boyutlu biçimlerde plastik bir değer olarak karşımıza çıkmaktadır. 20. yüzyılda teknolojik gelişmelerin ardından ışık artık sadece plastik bir değer olarak değil bir malzeme olarak da sanatsal çalışmaların bir parçası konumundadır. Seramiğin sanatsal kimliğini kazanması 20. yüzyılın ikinci yarısında gerçekleştiğinden, ışık bir malzeme olarak seramikle diğer plastik sanat alanlarına göre daha geç tanışmıştır. Bu tanışmanın ardından geçen süre içerisinde, özellikle son yıllarda ışığın sanatçılar tarafından çeşitli seramik bünyelerle birlikte kullanımı yaygınlaşmıştır. Malzeme olarak ışık ve seramiğin birlikte kullanılmasıyla meydana gelen plastik dil, bu çalışmanın konusudur. Bu çalışmada, sözü edilen bu yeni plastik dil, çeşitli sanatçı örnekleriyle ele alınmaktadır. Verilen örneklerden yola çıkılarak çeşitli kaynaklardan inceleme araştırma yöntemi aracılığıyla elde edilen veriler değerlendirilmiştir.