Akademide Kadınlar: Yükseköğrenime Giriş ve Kariyerde İlerleme


Creative Commons License

Adak N.

Akdeniz Kadın Çalışmaları ve Toplumsal Cinsiyet Dergisi , cilt.1, sa.1, ss.23-38, 2018 (Hakemli Dergi)

Özet

Eğitimin temel haklardan biri olarak kabul edildiği günümüzde eğitimde geçen süre geçmişe oranla arttığı gibi kadınların yükseköğrenime giriş ve akademik kariyerde ilerleme talepleri de artmaktadır. Bu çalışmada kadınların akademiye öğrenci ve akademisyen olarak girişleri, akademik çalışma alanlarının cinsiyet temelli ayrışıp ayrışmadığı ve akademik kariyerde ilerleme süreçlerinin araştırılması amaçlanmaktadır.

Çalışmada kullanılan öğrenci ve akademisyenlere ilişkin veriler YÖK ve TUİK’ten elde edilmiştir. Yükseköğrenim görenlerin %46’sını kadınlar oluşturmakta olup, veriler yükseköğrenime girişte görece kadın-erkek eşitliğine yaklaşıldığını ortaya koymakla birlikte akademik kariyerde önlisanstan doktora eğitimine doğru ilerlendikçe eşitsizliğin kadınlar aleyhine arttığını göstermektedir. 

Akademide çalışanların ise %44’ünü kadınlar oluşturmakla birlikte dünyada gözlendiği gibi Türkiye’deki veriler de akademide yatay ayrışmaya işaret etmektedir. Şöyle ki kadın akademisyenlerin en yoğun olduğu alanlar dil ve edebiyat alanları olup bu alanları sırasıyla; sağlık bilimleri, sosyal bilimler, sanat ve uygulamalı sosyal bilimler takip etmektedir. Buna karşın, erkekler ekonomik getirisi daha fazla olan teknik bilimler, matematik ve fen bilimleri, ziraat ve ormancılık alanlarında çalışmayı tercih etmektedirler.

Akademide yatay ayrışmaya ek olarak dikey ayrışma da gözlenmekte, kadınlar çeşitli sosyo-kültürel faktörlerin etkisiyle kariyerlerinde toplumsal cinsiyete dayalı dikey bir ayrışmayı deneyimlemektedir.  Akademik kariyere araştırma görevlisi pozisyonunda %50 kadın ve %50 erkek olarak başlanırken profesörlüğe ulaşan kadın oranı sızdıran boru hattı misali %20 kayıp ile %30’a gerilemektedir. Ancak akademide toplumsal  cinsiyet temelli asıl sorun kadınların akademik yönetimde temsillerinin erkeklere oranla çok düşük olmasıdır.

In today's world where education is regarded as one of the basic rights, the period of time spent on education has lengthened compared to the past and women's demands to access higher education and academic advancement have increased, as well. The purpose of this article is to analyse women's access to academy as students and academicians, the processes of women's academic career advancement and whether there is a gender-based segregation in the fields of their academic studies.

The data regarding the students and academicians used in the study is provided by the Council of Higher Education (YÖK) and Turkish Statistical Institute (TUİK). The data reveal that gender equality is relatively approached in access to higher education as 46 percent of students in higher education is consisted of women; yet when considering the academic advancement from associate degree program to doctoral education, it is observed that gender inequalities increase against women.

Data obtained in Turkey, parallel with the world statistics, indicate a vertical segregation in academy with 44 percent of female academicians. The fields of study that are predominated by women academicians are language and literature and these fields are followed by health sciences, social sciences, art and applied social sciences respectively. Men, on the other hand, prefer technical sciences, agriculture and forestry, mathematics and physical sciences which are economically more advantageous.

In addition to horizontal segregation in academy, women experience a gender-based vertical segregation in their academic careers due to various socio-cultural factors as well. While the number of women academicians who begin an academic career as research assistants is 50% ,just like their counterparts, the percentage of women who reach the rank of professor drops to 30 percent with a 20 percent loss like a leaky pipeline. However, the main gender-based problem in academy is that female representation in academic administration is highly lower compared to male representation.