ENDOKURS 5 MEZUNİYET SONRASI EĞİTİM KURSU, Antalya, Türkiye, 10 - 14 Kasım 2021, ss.129-130
Amaç: Teratomlar, tüm over tümörlerinin % 20’sini oluşturan germ hücreli tümörlerdir. Bu tümörlerin yaklaşık %20’si tiroid dokusu
içerir. Teratom, % 50’nin üzerinde tiroid dokusu içeriyorsa struma ovarii olarak tanımlanmaktadır. Struma ovarii, tiroid dokusu içeren
teratomların yaklaşık %5’ini oluşturmaktadır. Struma ovarii % 0,5-5 oranında ise malign olabilmektedir. Struma ovarii zemininde gelişen
bir diferansiye tiroid kanseri vakasını sunmak amaçlanmıştır.
Olgu: 62 yaşında kadın hasta karında şişlik ve karın ağrısı sebebi ile dış merkeze başvurmuş. Çekilen bilgisayarlı tomografide; douglastan
sol adneksiyel bölgeye uzanan yaklaşık 50x45 mm boyutunda, konturları düzensiz, yoğun kontrastlanma gösteren heterojen dansitede
kitle lezyonuna ek olarak abdomen ve pelviste yaygın serbest sıvı saptanmış (resim 1). Merkezimizde yapılan mammografi, üst endoskopi
ve kolonoskopi normal saptandı. Ca12-5 düzeyi yüksek (4048 U/L) saptandı (tablo 1). Hastaya over kanseri ön tanısı ile total abdominal
histerektomi, bilateral salfingooferektomi, omentektomi ve lenf nodu diseksiyonu yapıldı. Operasyon sonrası patolojik değerlendirmede
struma ovarii kaynaklı tümör çapı 7,5 cm olan foliküler varyant tiroid papiller karsinomu saptandı. Yapılan boyun ultrasonunda tiroid bezinde nodül saptanmadı. Laboratuvar tetkikleri tablo 1’de verilmiştir. Total tiroidektomi yapılması ve ardından adjuvan radyoaktif iyot-131
(RAİ-131) tedavisi verilmesi planlandı.
Sonuç: Malign struma ovarii’ nin nadir bir tümör olması sebebi ile optimal tedavi ve takip ilkeleri konusunda fikir birliği yoktur. Ameliyat
sonrasında RAİ-131 verilmeden takip edilen hastalarda nüks oranı %50 olarak bildirilmiştir. RAİ-131 tedavisi verilmeden önce total tiroidektomi yapılması ablatif tedavi etkinliğini arttırmak yönünden önemlidir