S 16 KONJENİTAL KALP HASTALIĞINA SAHİP, AMİODORONE KULLANIMINA BAĞLI TEDAVİYE DİRENÇLİ TIROTOKSIKOZ VAKASI


Aydemir M.

6. İLAÇ VE TEDAVİ KONGRESİ, İskele, Kıbrıs (Kktc), 22 - 26 Eylül 2021, ss.432-437

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İskele
  • Basıldığı Ülke: Kıbrıs (Kktc)
  • Sayfa Sayıları: ss.432-437
  • Akdeniz Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş: Amiodaron, kanıtlanmış etkinliği ve güvenliği nedeniyle yaygın olarak ventriküler ve supraventriküler taşiaritmilerin tedavisinde kullanılan antiaritmiktir. Vaughan-Williams sınıflamasına göre sınıf III antiaritmik ajan olan amiodaron, β-blokaj özelliklerine sahip olmasına rağmen miyokardiyal potasyum kanallarını bloke eder. Ayrıca, ağırlığının %37’sini temsil eden iki iyot atomuna sahip tiroid hormonlarına yapısal olarak önemli bir benzerliğe sahiptir. Kimyasal yapısı tiroksine benzeyen ve benzofuronik asit türevi olan amiodaron, molekülünde iki adet iyot atomu içermektedir Böylece, günde 200 mg’lık standart idame tedavisi, günlük iyot gereksiniminin 100 katından fazlasını karşılayabilir. Toplam vücut iyot depoları, 50 ila 100 gün arasında değişen oldukça değişken bir yarı ömür karşısında, ilacın kesilmesinden sonra 9 aya kadar yüksek kalır. Hem kendi hem de metaboliti olan desetilamiodaronun yarı ömrünün uzun olmasından dolayı hastalarda tedavi kesildikten sonra da amiodaronun hem etki hem de yan etkisi devam edebilmektedir. Bu nedenle, amiodaron toksisitesi devam edebilir veya ilacın kesilmesinden sonra bile ortaya çıkabilir. Aslında tiroid disfonksiyonu, amiodaron tedavisinin (iyodine bağlı veya ilaca özgü) en yaygın yan etkilerinden biridir ve bu kullanıcıların yaklaşık %15-20’sini etkilediği rapor edilmiştir, subklinik değişikliklerden aşikâr klinik tirotoksikoza (AIT) ve/veya veya hipotiroidizm (AIH). Yapılan çalışmalar, subklinik ve açık formlarında sırasıyla %26 ve %5’e ulaşabilen bir AIH prevalansına işaret ederken, AIT, iyot yeterli veya eksik bölgelerde sırasıyla %3-5 veya %10-12 arasında değişmektedir. Yapılan çalışmalarda amiodaron kullanımına sekonder hipotiroidi gelişme sıklığı %6-13 iken, tirotoksikoz gelişme sıklığı ise %2-12 arasında olduğu gösterilmiştir (9). Biz de vakamızda kronik atriyal fibrilasyon tedavisi için amiodaron kullanımına bağlı medikal tedaviye dirençli hipertiroidide, plazmaferez ve total tiroidektomiye giden bir hastayı sunduk. Amaç: 26 yaşında konjenital kardiyak malformasyonu, pulmoner hipertansiyonu, eisenmengerli, taşikardi nedeniyle 8 yıldır amiodorone kullanımına bağlı medikal tedaviye dirençli tirotoksikoz vakasında kalıcı tedavide plazmaferezin önemini sunmayı amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Amiadorone kullanımına bağlı tirotoksikoz vakasının klinik, laboratuvar, görüntüleme ve kalıcı tedavide kullanılan yöntemleri tanımlıyoruz.