6. Uluslararası 17. Ulusal Hemşirelik Kongresi, Ankara, Türkiye, 19 - 21 Aralık 2019, ss.431
Diyabet
günümüzde sıklığı ve yarattığı sorunlar nedeniyle ülkemizde
ve tüm dünyada önemi gittikçe artan bir sağlık sorunu olarak karşımıza
çıkmaktadır. Hipoglisemi, diyabetik
ketoasidoz, retinopati, nefropati, diyabetik ayak ve cinsel fonksiyon bozukluğu
gibi birçok komplikasyona neden olmaktadır.
Cinsel
fonksiyonlarda bozulma, diyabetin ana ve ciddi komplikasyonlarından biridir. Diyabette
görülen kronik hiperglisemi nörovasküler hasarlara neden olmakta ve bu hasarlar
sonucunda otonom nöropati gelişmektedir. Otonom nöropati de cinsel uyarıcıların
normal transdüksiyonunu ve tetiklenen cinsel yanıtı değiştirerek cinsel
fonksiyon bozukluklarına neden olmaktadır. Ayrıca nitrik oksit aktivasyonunu
inhibe ederek cinsel stimülasyon sırasında vasküler yanıtı etkilemektedir.
Diyabetli bireylerde; cinsel istekte azalma, cinsel tatmin düşüklüğü, uyarılma,
orgazm ve ereksiyon sorunları gibi cinsel fonksiyon bozuklukları görülmektedir.
Bjerggaard ve arkadaşları (2015)
tarafından diyabetli bireylerle yapılan çalışmada kadınların %50’sinde cinsel
isteksizlik, %36’sında lubrikasyon ve orgazm problemleri, erkeklerin ise
%54’ünde erektil disfonksiyon problemi olduğu bulunmuştur. Diyabetli
bireyler diyabeti olmayan bireylere göre cinsel fonksiyon bozukluğundan iki kat
daha fazla etkilenmektedir. Bak ve arkadaşlarının
(2018) çalışmasında diyabetin erkeklerin 1/2’sinde, kadınların ise 1/3’ünde
cinsel fonksiyon bozukluğuna neden olduğu saptanmıştır.
Diyabetin cinsel fonksiyonlar üzerine etkisinden
dolayı bireyler kendilerini yetersiz, başarısız olarak görmekte, cinsel
aktivite sırasında rahatsızlık duymakta, güvenlerinde azalma ve çaresizlik
yaşamaktadırlar. Ayrıca cinsel ilişki sırasında hipoglisemiye girme korkusu
yaşamaktadırlar. Bireylerin yaşadıkları bu sorunlar hastalığın
tedavisini ve gidişatını olumsuz yönde etkilemekte, eşler arası ilişkiler,
benlik saygısı ve yaşam kalitesi üzerinde de olumsuz etkilere neden olmaktadır.
Diyabetli
bireyler cinsellikle ilgili çok fazla sorunlar yaşamasına rağmen bu sorunları
sağlık çalışanlarıyla paylaşmaktan kaçınmaktadırlar. Ayrıca sağlık çalışanları
tarafından diyabetli bireylere verilen eğitimlerde de fiziksel aktivite, ilaç
yönetimi, diyet, ayak bakımı gibi konulara yer verilirken cinsellikle ilgili
konular arka plana atılmaktadır. Cinselliğin
çok özel bir konu olması, kültürümüzde toplumun cinselliğe ilişkin baskın
görüşünün olmasından dolayı cinselliğin bir tabu olarak algılanması ve
konuşulması güç bir konu olarak görülmesi, sağlık
çalışanlarının ulaşılabilir olmaması, sağlık çalışanlarının hastaları ile
cinsellikle ilgili konularda iletişimi başlatmakta güçlük yaşamaları, sağlık çalışanlarının bu konuda yeterli bilgiye
sahip olmaması bireylerin cinsellikle ilgili paylaşımlarda bulunmalarını
engellemektedir.
Diyabetli
bireyler yaşadıkları fizyolojik ve psikolojik sorunlar karşısında cinsel
danışmanlık ve cinsellik eğitimi gibi bakım gereksinimlerine ihtiyaç
duymaktadır. Sağlık profesyonelleri diyabetli bireylere diyabetin cinsel fonksiyonlar
üzerine etkisi, yaşadıkları cinsel problemlerle ilgili hangi birimlere
başvurmaları ve bu problemlerle nasıl baş etmeleri gerektiği konularında cinsel
danışmanlık ve eğitim vermelidir. Ayrıca diyabetli bireylerin cinselliklerini
ve cinsel fonksiyonlarını değerlendirerek bireylerin ihtiyacına uygun
müdahalelere karar verip uygulamalıdır.