GİRİŞ ve AMAÇ: Covid-19 pandemisinden sonra dünyada tüm sağlık sisteminin yeniden düzenlenmesi gerekti. Bu olağandışı durumda, hızlı çözümlere ihtiyaç vardı. Bu çalışmada, 6 ileri yaşlı hastanın lateral mandibular defektinin konservatif tedavisini araştırdık ve bunların temporomandibular eklem (TME) bozukluğunun fonksiyonel sonuçlarını gözlemledik. YÖNTEM ve GEREÇLER: Ağustos 2020’den Mayıs 2021’e kadar dört erkek ve iki kadın hastaya 4 cm’den daha uzun lateral segmental mandibulektomi uygulandı. Defektler sadece rekonstrüksiyon plağı ile onarıldı. Ameliyattan en az 6 ay sonra tüm hastaların TME fonksiyonu fizik muayene ile değerlendirildi. BULGULAR: Hastaların ortalama yaşı 70’di. Kemik defekleri 41 ile 70 mm arasındaydı. Wilkes sınıflamasına göre, hastalar ipsilateral tarafta evre 1 ile 3 TME bozukluğuna sahipti. Tüm hastalarda kontralateral TME bozukluğu evre 1’di. Ayrıca defekt boyutu ile T ME fonksiyonu arasında herhangi bir ilişki bulamadık. (p>0,05)Tüm hastalar estetik sonuçlardan memnun kaldı. TARTIŞMA ve SONUÇ: Lateral mandibula defektlerinin rekonstrüksiyon plağı ile rekonstrüksiyonu erken postoperatif dönemde ciddi problemlere neden olmaz. Büyük lateral mandibular defektlerin konservatif tedavisinde “bekle ve gör” stratejisi yaşlı hastala rda pandemi gibi koşullarda tercih edilebilir.
INTRODUCTION: After Covid-19 pandemic, all the healthcare system components in the World must have been reorganized. In this extreme situation, there was a need for quick solutions. In this study, we researched the reconstruction with reconstruction plate of the lateral mandibular defect of six elderly patients and observed the functional outcomes of temporoman dibular joint (TMJ) disorder of them. METHODS: From August 2020 to May 2021, four male and two female patients underwent lateral segmental mandibulectomy with over 4 cm lenght. The defects were reconstructed with only reconstruction plate. At least 6 months postoperatively, TMJ function of all patients were evaluated using physical examination. RESULTS: Mean age was 70 years. Bone defects were ranging 41 to 70 mm. According to Wilkes classification of TMJ internal derangement, the patients have been staged from 1 to 3 TMJ disorder on the ipsilateral side. On the contralateral side, all p atients had only stage 1 TMJ disorder. We also did not find any correlation between the defect size and TMJ function. (p>0,05) All patients were satisfied with the aesthetic results. DISCUSSION AND CONCLUSION: Reconstrruction of the lateral mandibular defects with reconstruction plates do not cause serious problems at early postoperative period. “Wait and see” strategy of conservative management of the large lateral mandi bular defects is preferable in a pandemic condition for elderly patients.