Substernal Guatr: 37 Hastanın Klinikopatolojik Özellikleri


DOĞRU V., YAPRAK M., YİĞİT D., AYDIN A., KOPTUR A., ARICI C.

7. Ulusal Endokrin Cerrahi Kongresi, Antalya, Türkiye, 23 - 26 Nisan 2015

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Akdeniz Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş: Guatrın endemik olarak görüldüğü bir bölgede bulunan hastanemizde oldukça yüksek volümde tiroidektomi uygulanmakta ve substernal guatr olgularına da sıklıkla rastlanmaktadır. Bu çalışmada substernal guatr hastalarında klinikopatolojik farklılıkların tespit edilmesi amaçlanmıştır.

Gereç-Yöntem: Ocak 2008 ve Mart 2015 tarihleri arasında Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı faaliyet listelerinde kayıtlı opere edilen 37 substernal guatrlı olgu çalışmaya alındı. Hastalar doktora başvuru yakınmaları, preoperatif ve postoperatif tanı özellikleri, radyolojik bulgular, geçirilen operasyon şekli, eski tiroid cerrahi girişim öyküleri ve operasyon sonrası gelişen komplikasyonlar açısından incelendi. Hastalar sternotomi yapılan (n=4) ve yapılmayan (n=33) gruplara ayrılarak klinikopatolojik özellikleri karşılaştırıldı.

Bulgular: Substernal guatr yönetiminde, radyolojik olarak preoperatif değerlendirme ile ortaya konan posterior mediastene uzanım ve ana vasküler yapılara yakınlık saptanması insizyon kararının sternotomi yönünde verilmesinde etkiliydi (p<0.05). Sternotomi yapılan grupta postoperatif geçici hipokalsemi gelişme oranı, 3.57 kat yüksek olduğu istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.05). Kalıcı hipokalsemi hiçbir olguda yaşanmadı. Nervus laryngeus recurrens paralizisi, trakeomalazi ve trakeostomi ihtiyacı sternotomi yapılan hiçbir vakada olmasa da Kocher’in kolye insizyonu tercih edilen grubun komplikasyonları ile karşılaştırıldığında arada istatistiksel olarak ortaya konabilen bir fark saptanamadı (p değerleri sırasıyla 0.362, 0.724 ve 0.724). Post op unilateral paralizi 5 hastada gelişti. Trakeomalazi gelişen 1 hastada ise post op değerlendirmede tek taraflı paralizi saptandı ancak ekstübasyonu tolere edemeyen hastaya trakeostomi açıldı. Malignite varlığının postop komplikasyonlar üzerine etkisi istatistiksel olarak anlamlı değildi.

Sonuç: Sternotomi yapılan substernal guatr olgularında geçici hipokalsemi daha sık yaşanılan bir komplikasyondur ve post operatif takipler sırasında kalsiyum replasman gerekliliği önem arzeder. Nervus laryngeus recurrens paralizisi açısından sternotomi daha güvenli olabilir ancak bu koruyucu özelliğinin istatistiksel olarak anlamlı olduğunu gösterebilmek için daha geniş hasta sayılı serilere ihtiyaç olabilir.

Anahtar Kelimeler: Guatr, substernal, plonjan, intratorasik