Türkiye Organ Nakli Kuruluşları Koordinasyon Derneği XII. Kongresi, Trabzon, Turkey, 18 October 2018 - 21 November 2021, pp.73
P60-PREOPERATİF ADJUVAN ANALJEZİK OLARAK UYGULANAN ALPRAZOLAMIN LAPAROSKOPİK DONÖR NEFREKTOMİ YAPILAN HASTALARDA POSTOPERATİF AĞRI ÜZERİNE ETKİSİ
Avanaz A. 1, Yaprak M. 1, Doğru V. 2, Mesci A. 1, Akbaş M. 3, Kısaoğlu A. 1, Demiryılmaz İ. 1, Aydınlı B. 1
Akdeniz Üniversitesi, Genel Cerrahi, Antalya-Turkey 1 Palandöken Devlet Hastanesi, Genel Cerrahi, Erzurum-Turkey 2 Akdeniz Üniversitesi, Anestezi ve Reanimasyon, Antalya-Turkey 3
Giriş:
Bu çalışmanın amacı Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Merkezi’nde preoperatif dönemde laparoskopik donör nefrektomi (LDN) vakalarına adjuvan analjezi kontrolü için farklı dozlarda uygulanan alprazolamın etkinliğini çeşitli ağrı skalaları ile değerlendirmektir. Hasta ve Yöntemler:
Ocak-Kasım 2017 tarihleri arasında Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Merkez’inde LDN yapılmış; 18-65 yaş arası, vücut kütle indeksi (VKİ) ≤ 28 kg/m² olan, ASA 1-2, 173 vaka incelendi. Yeterli veri elde edilen 75 vaka çalışmaya alındı. Vakalar preoperatif dönemde alprazolam verilmeyen, 0,5 mg alprazolam verilen ve 1 mg alprazolam verilen olmak üzere 3 grupta incelendi. Vaka verileri preoperatif, intraoperatif ve postoperatif dönem olarak değerlendirilmeye alındı.
Bulgular:
Ortalama yaşları 43 ±12 olan hastaların 31’i (%41) erkek, 44’ü (%59) kadındı. Çıkartılan böbrek 25 hastada sağ, 50 hastada soldu. Her 3 grupta 25 vaka saptandı. Ameliyat süresi ortalama 138 ±43 dk idi. Gruplar arasında süre açısından farklılık yoktu (p=0.566) . Alprazolamın ameliyattan önce uygulanma süresinde, RSS, VAS, NAS skorunda, postoperatif ilk uygulanan analjezik süresinde gruplar arası istatistiksel farklılık olmadığı saptandı. Analjezik gruplara göre vakaların sırasıyla 7, 7 ve 11’ine ek doz uygulandığı saptandı. Grup 1 ve 2’de kan basıncında anlamlı değişiklik olduğu saptandı (p=0.017, p=0.014). Grup 2’de kalp hızı değişiminde farklılık olduğu görüldü (p=0.002).
Sonuç:
LDN yapılan vakalarda ağrı kontrolü için daha etkili analjezi protokollerinin belirlenmesi gerekmektedir. Ağrı kontrolünün etkinliğiyle bağışçıların sayısında artış elde edilebileceği ve böbrek yetmezliği olan hastaların tedavisinde aşama kaydedileceği düşünülmektedir.