Akademik Veri Yönetim Sistemi
.1.Uluslararası 17.Ulusal Adli Bilimler Kongresi, Antalya, Türkiye, 12 - 15 Kasım 2020, ss.193
GİRİŞ VE AMAÇ:
Organ nakli, birçok hasta için yaşamın belki de son seçeneği olması sebebiyle oldukça önemlidir. Organ naklinde bağışçı, canlı verici veya kadavra (beyin ölümü tanısı almış olgular) olabilir. Beyin ölümü saptanan olguların üçte birinden fazlasının adli olgu olduğu bilindiğinden, adli olgulardan organ alımına ilişkin yasal prosedürün tamamlanması, mevcut tereddütlerin giderilmesi açısından önem taşımaktadır. Adli olgular, organ nakli için donör adayı oldukları zaman adli tıp, etik ve hukuk açısından farklı sorunlar karşımıza çıkmaktadır.
TARTIŞMA:
Beyin ölümü gerçekleşen adli olgularda yapılacak organ nakli işleminde ölümün nedenini izah edecek bulgu ve deliller korunmalıdır. Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli Hakkında Kanun madde 14/2’de; “Kaza veya dogˆal afetler sonucu vücudunun ugˆradıgˆı agˆır harabiyet nedeniyle yas¸amı sona ermis¸ olan bir kis¸i” tanımı yer almakla birlikte, bu tanımın dışında kalan diğer adli olgular açık olarak tanımlanmamıs¸tır. Trafik kazası, ateşli silah, delici kesici alet yaralanması gibi zorlamalı ölümlerde adli tıp uzmanlarının savcılığa konu ile ilgili görüş verebilmeleri mümkünken kesin ölüm sebebi tespit edilememiş olgularda, böyle bir görüş bildirmek pek de kolay değildir.
SONUÇ:
Adli ölüm olgularında organ nakli işlemi sırasında alıcının yüksek yararı ve ölenin hukuki haklarının kaybolmaması için izlenecek prosedür delil kayıplarına yol açmadan, spekülasyonlara neden olmadan, en kısa sürede tamamlanmalıdır. İlgili yasanın adli olguların tümünü kapsayacak şekilde genişletilmesi, adli olgu tanımının yapılarak organ alınması koşullarını belirlemesi gerekmektedir.