Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Uluslararası Sosyal Bilimler Konferansı II, Çanakkale, Türkiye, 4 - 05 Temmuz 2022, ss.38-39
Avrupa Birliği (AB)’nin 2019 yılında yayınladığı Avrupa Yeşil Mutabakatı belgesi, AB tam üyeliğine aday olan Türkiye’nin yeşil kalkınması bakımından faydalı bir kılavuzdur. Avrupa Yeşil Mutabakatı AB ekonomisini 2050 yılına kadar net sera gazı salımının olmadığı bir yapıya kavuşturma iddiasındadır. Yeşil Mutabakat çerçevesinde AB’nin öngördüğü sürdürülebilir ve akıllı hareketlilik dönüşümünde ulaştırma sektörü önemli bir boyuttur. Çünkü hâlihazırda AB karbon salımının dörtte biri yük ve yolcu taşımacılığından kaynaklanmaktadır; AB vatandaşlarının yaklaşık %70’i kentlerde yaşamaktadır ve taşımacılık kaynaklı sera gazı salımının %23’üne yol açmaktadır. AB Komisyonunca hazırlanan Sürdürülebilir ve Akıllı Hareketlilik Stratejisi kentsel ulaşım bağlamında önemli hedefler ortaya koymaktadır. Bu kapsamda orta ve büyük 424 kentte toplu taşıma, yürüme ve bisikletle ulaşımın geliştirilmesi, kentsel hareketlilik politikalarının etkin uygulanması ve bu uygulamanın takibi, elektrikli ve hidrojenli araçlar için dolum istasyonlarının artırılması, trafik sıkışıklığının azaltılması için dijital çözümlere başvurulması gibi eylemleri içermektedir. Böylece akıllı, çevre dostu ve entegre kentsel ulaşımın sağlanması hedeflenmektedir. Türkiye’nin nüfusunun yaklaşık %78’i büyükşehir belediyeleri sınırları içinde yaşamaktadır. Mevzuat uyarınca büyükşehir belediyeleri ulaşım, toplu taşıma ve trafiği düzenleme yetkisine sahiptir. Fakat kentsel ulaşım yönetiminin mevcut örgütlenmesi bu yetkilerin yeşil kalkınma hedefleriyle uyumlu yürütülmesi açısından yetersizdir. Bu kapsamdaki öne çıkan sorunlar şunlardır: (i) kentlerde yeni imar planları yapılırken veya değiştirilirken ulaşım boyutunun yeterince dikkate alınmaması, (ii) ulaşım ana planlarının uygulama sonuçlarının takip edilmemesi, (iii) toplu taşımada en yetkili kurul olan ulaşım koordinasyon merkezlerinde büyükşehir belediyesi temsilcilerinin azınlıkta kalması, (iv) büyükşehir belediyesinin trafik düzenlemesine rağmen trafik cezası vermeye yetkili olmaması, (v) kara ve demiryollarının yapımı ve bakımında birden fazla idarenin (büyükşehir belediyesi, ilçe belediyesi, Karayolları Genel Müdürlüğü, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı) yetkili olması. Bahsedilen sorunları gidermek ve büyükşehirlerde yeşil kalkınmayı gözeten bir ulaşım sistemi kurmak üzere, büyükşehir belediyelerine bağlı idare şeklinde örgütlenen ve gerekli yasal yetkilere sahip Kent Ulaşımı Genel Müdürlükleri kurulması faydalı olacaktır. Böylece entegre bir ulaşım hizmeti kurumuyla Avrupa Yeşil Mutabakatı hedeflerini gerçekleştirilebilecektir.
The European Green Deal document, issued by the European Union (EU) in 2019, is a useful guide for the green development of Turkey, which is a candidate for EU full membership. The European Green Deal intends to make the EU economy where there are no net emissions of greenhouse gases in 2050. The transportation sector is an important dimension in the sustainable and smart mobility transformation envisaged by the EU within the framework of the Green Deal. Because currently a quarter of EU carbon emissions originate from freight and passenger transport, and around 70% of EU citizens live in urban areas which create 23% of transport-related greenhouse gas emissions. The Sustainable and Smart Mobility Strategy, prepared by the EU Commission, sets important targets for urban transportation. In this context, it includes actions such as improving public transportation, walking and cycling in 424 medium and large cities, effective implementation of urban mobility policies and monitoring this application, increasing recharging and refueling stations for electric and hydrogen vehicles, and applying digital solutions to reduce traffic congestion. Thus, it is aimed to provide smart, environmentally friendly and integrated urban transportation. Approximately 78% of Turkey's population lives within metropolitan municipalities’ jurisdiction. Metropolitan municipalities have the authority to regulate transportation, public transport and traffic management according to the legislation. However, the current organizational structure of urban transportation management is insufficient in terms of carrying out these authorities in line with green development goals. The prominent problems in this context are as follows: (i) the transportation dimension is not taken into account when making or amending the zoning plans in the cities, (ii) the implementation results of the urban mobility plans are not reviewed, (iii) the representatives of the metropolitan municipality are in the minority in the transportation coordination boards, which is the most authorized body in public transportation, (iv) the metropolitan municipality is not authorized to issue traffic fines despite traffic regulation, (v) more than one administration (metropolitan municipality, district municipality, General Directorate of Highways, Ministry of Transport and Infrastructure) is authorized in the construction and maintenance of roads and railways. In order to eliminate the aforementioned problems and to establish a transportation system that oversees green development in metropolitan cities, it would be beneficial to establish General Directorates of Urban Transportation, which are organized as administrations affiliated to metropolitan municipalities and have the necessary legal powers. Thus, the goals of the European Green Deal will be realized with an integrated transport service organization.