ULUSAL ALLERJİ VE KLİNİK İMMÜNOLOJİ KONGRESİ, Antalya, Türkiye, 29 Kasım - 03 Aralık 2023, ss.323-324
GİRİŞ: Sisteinil lökotrienlerin aktivasyonu düz kas kasılmasına, kapiller geçirgenliğin artmasına, mukosiliyer klirensin bozulmasına,
mukus aşırı sekresyonuna ve inflamatuar yanıtın artmasına neden olmaktadır. Lökotrien reseptör antagonisti montelukast 1997
yılından bu yana rehberlerde astım tedavisinde alternatif bir kontrol edici ajan olarak önerilmekle beraber günlük pratikte astım
tedavisindeki yerleri konusunda yeterli bilgi bulunmamaktadır.
AMAÇ: Ülkemizde ikinci ve üçüncü basamak kliniklerde uzmanların astım tedavisinde montelukast kullanımına ilişkin verilerin
alt analizi yapılarak öncelikle montelukastın ne zaman tercih edildiğini, ikincil olarak da montelukastın klinik sonuçlarını ve
güvenilirliğini belirlemeyi amaçladık.
YÖNTEM: 2018-2022 tarihleri arasında yapılmış olan erişkin astım veri tabanı çalışmasının bir alt analizidir. Hastalar montelukast
kullanan ve kullanmayan şeklinde sınıflandırılarak demografik özellikleri, hastalık karakteristikleri, astım atak oranları, astım
kontrol durumları ve tedavi rejimleri gibi klinik özellikleri ve atopi, total IgE, eozinofil sayısı, akciğer fonksiyon testleri gibi
laboratuar bulguları açısından değerlendirilmiştir.
SONUÇLAR: Veri tabanındaki 2053 hastadan 1268 (%61.8)’inin montelukast kullandığı belirlendi. Hastaların yaş ortalaması
46.2±14.3’tü ve yaklaşık %76’sı (n=972) kadındı. Vücut kitle indeksi, doğum yeri, yaşanılan yer, eğitim durumu, meslek ve
diğer sistemik komorbiditeler her iki grupta benzer iken hiç sigara içmeyen sayısı montelukast grubunda fazlaydı (p=0.005)
(Tablo 1). Montelukast grubunda alerjik rinit (p<0.001), non-steroid anti-inflamatuar ilaç duyarlılığı (p=0.005) ve kronik sinüzit
(n=0.008) oranı daha yüksekti (Tablo 1). Tedavi basamak 1 (%9.8’e karşılık %2, p<0.001), 2 (%11.6’ya karşılık %6, p>0.005) ve 3’te
(%33.8’e karşılık %23.7, p=0.003) hastaların çoğu montelukast kullanmaz iken 4 (%19.8’e karşılık %27.6, p<0.001) ve 5’te (%25’e
karşılık %40.6, p<0.001) montelukast kullanmaktaydı (Figür 1). Astım nedenli en az 3 gün sistemik steroid kullanımı (n=113,
%17.7’ye karşılık n=318, %28.3, p<0.001) ve acil servis başvurusu (n=143, %22’ye karşılık n=329, %30.2, p<0.001) montelukast
grubunda daha yüksekti. Montelukast grubunun astım kontrol test skoru kullanmayan gruptan daha düşüktü (p<0.001)
(Tablo 1). Eozinofilik astım, NERD, alerjik astım, non-alerjik astım ve ağır astım fenotipleri montelukast kullanan grupta daha
fazlaydı (p<0.001). Nöropsikiyatrik olaylar da dahil montelukast kullanan hasta grubunda herhangi bir yan etki gözlenmedi.
SONUÇ: Ülkemiz gerçek yaşam verisi olarak ilk defa astım hastalarında montelukast kullanımı incelenmiş ve hastaların yaklaşık
%62’sinde tedavide kullanıldığı gözlenmiştir. Ayrıca bu sonuçlar montelukastın bazı fenotiplerde daha sık kullanıldığını
doğrulamaktadır. Ek olarak çalışmamızda montelukast kullanımının güvenilirliği konusunda kanıtlar sunulmuştur.