Yapısal Kardiyak Anomalisi ve Süreğen Hastalığı Olmayan Ventriküler Erken Vuru (VEV)’Lu Çocuk ve Adolesan Hastalarda İzlem Sürecinde Prognozun Değerlendirilmesi


Creative Commons License

Çetin K.

66. Türkiye Milli Pediatri Kongresi, Girne, Kıbrıs (Kktc), 5 - 09 Ekim 2022, ss.94-95

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Girne
  • Basıldığı Ülke: Kıbrıs (Kktc)
  • Sayfa Sayıları: ss.94-95
  • Akdeniz Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş: Bu çalışmada yapısal kardiyak anomalisi olmayan ventriküler erken vuru (VEV)’lu

çocuk hastaların demografik özelliklerinin, VEV orijin, karakter ve sıklığının prognoz üzerine

etkisini değerlendirmeyi amaçladık.


Materyal ve Metot: Tüm hastaların ilk başvuruda fizik muayene bulguları, yüzeyel

Elektrokardiyogram (EKG), Ekokardiyografi ve 24saatlik ayaktan Holter EKG bulguları takip

verileriyle karşılaştırıldı. Yüzeyel EKG verilerine göre VEV kökenleri ve karakterleri belirlendi.

Holter bulgularına göre hastalar üç gruba ayrıldı: seyrek VEV; VEV /Toplam atım sayısı (TAS)

(≤ %5/gün), orta sıklıktaVEV (%5-10) ve sık VEV (≥ %10).


Bulgular: Hastaların başvuru anındaki yaş ortalaması 11,1 yaş, kadın/erkek oranı:0,78 ve

izlem süresi ortalama 27 aydı(maks:40 ay). Hastaların %54,8’nin ilk başvuruda aritmi ile

ilişkili yakınması bulunmaktaydı ve %38,4’ünde fizik incelemede patolojik bulgu saptandı.

Hastaların %89’nun VEV aksı inferiorken, %11’nin VEV aksı süperior idi. Hastaların %15,1’i

sol ventrikül kökenli (VK), %84,9’u ise sağ ventrikül kökenliydi. Sağ VK VEV’li hastaların

QTc süresi ortalaması sol VK hastalara göre anlamlı olarak daha yüksekti (p=0,003).

Hastalarımızın %16,4’ü polimorfik VEV özelliği gösterirken, %83,6’sı monomorfik VEV

özelliği göstermekteydi. %42,5’sinde ikili VEV ve %9,6’sında ise VT mevcuttu. Holter ile

hastaların %58,9’u seyrek VEV, %15,1’i orta sıklıkta VEV, %26’sı ise sık VEV belirlendi.

Hastaların %47,9’inde kompleks VEV tespit edildi. Hastaların tanı sırasında ve takipteki

incelemelerinde ölçülen Ejeksiyon Fraksiyonu (EF) ortalamaları arasında anlamlı bir fark

yoktu. Takip süresince hiçbir hastamızda sol ventrikül genişliğinde anlamlı bir artış olmadı

ve sol kalp yetmezliği gelişmedi. Hastaların takipte ortalama VEV sıklığı anlamlı oranda

azaldı (p<0,001). Hastaların %50,7’sinde takipte VEV’ler tamamen kayboldu. Takipte VEV

sıklığı artan hastalarda ilk başvuruda trigemine VEV sıklığı anlamlı olarak yüksek iken

(p=0,039), VEV sıklığı azalan hastalarda ise ilk başvuruda bigemine VEV sıklığı anlamlı olarak

daha yüksek saptandı (p=0,031). Ayrıca orta sıklıkta ve sık VEV’li hastalarda takiplerde VEV

oranındaki azalma seyrek VEV’li hastalara göre anlamlı olarak daha fazlaydı (p=0,005).

VEV morfolojisi, VT varlığı, VK ve karakteri ile izlemde VEV/TAS oranı değişimi ve VEV’lerin

kaybolması arasında anlamlı ilişki saptanmadı. Farmakolojik tedavi uygulanan 25 olgu,

takipteki VEV sıklığındaki değişime göre farmakolojik tedavi almayan grupla kıyaslandığında

anlamlı bir fark saptanmadı.


Sonuç: Bu çalışma yapısal olarak normal kalpli çocuklarda idiyopatik ventriküler ekstra

vuruların çoğunlukla inferior akslı ve sağ VK olduğunu göstermiştir. Hastaların yaş

ve cinsiyetlerinin, 24 saatlik ayaktan Holter EKG izleminde VEV sıklığı, uyku/uyanıklık

periyotlarında VEV sıklığı dağılımı, sürdürülemeyen VT varlığı ile ventrikül kökenlerinin

prognoz üzerine etkili olmadığı hatta kompleks VEV’i olan çocuklarda bile klinik gidişatın

çok iyi olduğu gösterilmiştir. İlaç tedavisi semptomatik iyileşme sağlayabilir ancak prognozu

etkilememektedir. Yapısal olarak normal kalpli çocuklarda VEV‘lerin prognozu olumludur.


Anahtar Kelimeler: Ventriküler Erken Vuru, Yapısal Olarak Normal Kalp, Elektrokardiyogram,

Prognoz, Ablasyon