2. Genç Pediatrik Endokrinologlar Sempozyumu , Eskişehir, Türkiye, 7 - 09 Şubat 2025, ss.21-22, (Özet Bildiri)
Miksödem Komasıyla Başvuran Vakalarla Klinik Değerlendirme
Amaç: Miksödem koması (MK), çoklu organ yetmezliği ve bilinç değişikliği ile seyreden, nadir ve şiddetli bir hipotiroidizm formudur. Bu vaka serisi sunumunda amaç, MK tanısı konan pediatrik hastalarda klinik özellikler, tanısal bulgular ve sonuçları değerlendirmektir.
Yöntemler: 1 Ocak 2020 ile 31 Ekim 2024 tarihleri arasında hastanemizin pediatrik endokrinoloji bölümünde MK tanısı almış sekiz olgunun bulguları değerlendirilmiştir. Klinik ve laboratuvar verileri hastane kayıt sistemi aracılığıyla elde edilmiş ve vakalar MK için tanısal puanlama sistemi kullanılarak puanlanmıştır.
Bulgular: Ortalama yaş 10,36 ± 3,56 yıl olup, erkek-kız oranı 1:3’tür. Hastaların dört tanesi MK ile başvurduğunda hipotiroidizm tanısı almışken, diğer dört hastada hipotiroidizm öyküsü bulunmakta ve MK, tedaviye uyumsuzluk nedeniyle gelişmiştir.
Hastaların çoğunda, ödem, hızlı kilo artışı, halsizlik ve diğer hipotiroidizm belirtileri ile başvuru olmuştur. Altı hastada Hashimoto tiroiditi, bir hastada tiroid hipoplazisi ve bir hastada tiroid aplazisi saptanmıştır.
Laboratuvar testleri, yüksek düzeyde Tiroid Stimulan Hormon (TSH) ve düşük serbest Tiroksin (sT₄) ve serbest Triiyodotironin (sT₃) seviyelerini göstermiştir. Altı hastada, sekonder rabdomiyoliz belirti olarak kreatin kinaz ve miyoglobin seviyeleri yükselmiştir. Levotiroksin (LT₄) tedavisi sonrası, kas gücü, tiroid fonksiyonu ve diğer klinik parametrelerde önemli iyileşmeler gözlenmiştir. Hiçbir hastada mortalite bildirilmemiş, bir olguda geçici dilate kardiyomiyopati tanısı yıllık izlemde kalıcı olduğu saptanmıştır.
Sonuç: Erken tanı ve uygun tiroid hormon replasmanı tedavisi, metabolik anormalliklerin tersine çevrilmesi ve hayat kurtarıcı olması açısından büyük önem taşımaktadır. Miksödem koması, özellikle tedaviye uyumsuz hipotiroidi hastalarında gelişebileceği için çocuk endokrinoloji kliniklerinde yakın takip ve hasta eğitimi mortaliteyi önlemede anahtar rol oynamaktadır.