عَ قَ ل - عَقَل“ ” Maddesinin Sözlüklerdeki Karşılığı ile Müfessirlerin Tercih Ettiği Manalar


Creative Commons License

Arslan K.

TÜRK AKADEMİK ARAŞTIRMALAR DERGİSİ ULUSLARARASI MULTİDİSİPLİNER KONGRESİ, Antalya, Türkiye, 12 - 14 Ekim 2018, ss.73-74

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.73-74
  • Akdeniz Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bir dilin öğrenilmesinde kelimelerin yüklendiği anlamların bilinmesi önemli bir olgudur.

Kelimelerin anlamlarının zamanla farklılaştığı, kullanım alanlarının daraldığı veya

genişlediği bilinmektedir. Arap dilinde bahsedilen bu durumların tamamına rastlamak

mümkündür. Çünkü Araplar, İslam’ın gelişi ile birlikte yeni bir inançla ve yeni bir kültürle

karşılaştılar. Bu yeni inanç ve kültürle birlikte, onların dillerine de bu inanç ve

kültürü ifade edecek yeni lafızların yanı sıra, var olan lafızlara yeni manalar yüklenmiş ya

da kullanılagelen manaların birtakım değişimlere uğradığını söylemek mümkündür. Bir

dil mucizesi olarak indirilen Kur’an’ın bunda katkısı büyüktür. İslam’ın kutsal kitabının

Arap diline mana ve üslup bakımından birçok katkısının olduğu bilinmektedir.

Kur’an, Arap dilinin korunmasına ve geliştirilmesine büyük katkılar sağlamış ve Kur’an

merkezli dil çalışmaları sayesinde Arap dilinin bugünkü gelişmişlik düzeyine ulaştığı

söylenilebilir. Araştırmalar göstermektedir ki Arap dili gramer çalışmaları, Kur’an’ı

doğru okumak ve doğru anlamak olgusu üzerinden hareketle yapılmıştır. Bu çalışmalar

neticesinde ilk dönemlerden itibaren Arap dil ekollerinin oluştuğu görülmektedir. Arap

dili ile ilgili çalışmalarda Kur’an daima dayanak kabul edilmiştir.

Arap dilinde عَقَل maddesi ile ilgili felsefî ve kelamî yaklaşımlı çalışmaların yapıldığı

görülmektedir.

Felsefik yaklaşımlı çalışmaların temelini عَقَل maddesinin anlamlarından sadece biri

olan insanın sahip olduğu duyu organı olarak kabul edilen, Türkçeye “akıl” olarak geçen

organ-yeti ele alınmış; mahiyeti, sınırları gibi konulara yer verildiği görülmektedir.

Kelamî yaklaşımlı çalışmaların temelindeki saik ile felsefik yaklaşımlı çalışmaların temelindeki

saik’in aynı olduğu söylenilebilir. Yalnız kelamî yaklaşımlı çalışmalar İslam

dini merkezli olduğundan, felsefik yaklaşımlı çalışmalara göre sınırlı kabul edilebilir. Bu

74 TÜRK AKADEMİK ARAŞTIRMALAR DERGİSİ ULUSLARARASI MULTİDİSİPLİNER KONGRESİ

çalışmada yukarıda bahsedilen felsefî ve kelamî yaklaşımlı çalışmalara değinilmemiştir.

Çünkü bu alandaki tartışmalar, bu çalışmanın kapsamı dışındadır.

Bu çalışmada Arap dilinde عَقَل maddesi anlam bilimi/delalet açısından ele alınarak

değerlendirilmiştir. Metod olarak, önce belli başlı Arapça sözlüklerden taranarak bu

kelimenin delalet ettiği manaların tespitine çalışılmış sonra Kur’an’dan bu kelimenin

geçtiği ayetler tespit edilerek bazı müfessirlerin bu kelimeye yükledikleri manalara yer

verme benimsenmiştir.