Mide Kanserinde Radyoterapi Sonrası Sol Akciğerde Radyasyona Bağlı Değişiklikler


ŞİRİN ÖZDEMİR B., Özkan E. E.

Ulusal Kanser Kongresi, Antalya, Türkiye, 18 - 21 Nisan 2019, ss.268

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.268
  • Akdeniz Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

AMAÇ: Mide kanseri tanısıyla post-operatif radyoterapi (RT) uygulanan

hastalarda tedavi alanında kalan sol akciğeri (AC) dozimetrik

olarak incelemek ve radyoterapi sonrası oluşan AC doku değişikliklerini

radyolojik olarak değerlendirmek.

GEREÇ-YÖNTEM: Ocak 2012– Ekim 2018 tarihleri arasında

mide kanseri tanısıyla post-operatif RT uygulanan 35 hasta retrospektif

olarak değerlendirildi. RT öncesi simülasyon amaçlı çekilen

tomografide sol AC’ in tamamı riskli organ olarak konturlandı. Hasta

pozisyonu supin idi. Dozimetrik olarak, tedavi volümleri (CTV, PTV),

sol AC mean (Dmean), maksimum (Dmax) dozlarının median değerleri

incelendi. RT sonrasında 3-6 ay içerisinde kontrol amaçlı çekilen

tomografi görüntülerinde AC dokusu radyolojik değişiklikler açısından

değerlendirildi.

BULGULAR: Hasta özellikleri tablo 1’de görülmektedir. Günlük

fraksiyon dozu 180-200 cGy olacak şekilde, 15 hastada (%43) tek

volümde,20 hastada (%57) ise iki volümde (Faz1+boost) olacak

şekilde toplam 4500-5400 cGy RT uygulandı. Sonrasında takip

amaçlı çekilen tomografi görüntülerinde Sol AC’ de oluşan radyolojik

değişiklikler değerlendirildi. Çalışmada yer alan hastaların %71’i

3 Boyutlu Konformal RT (3BKRT), %29’u Field-in-Field Yoğunluk

Ayarlı RT (FIF-IMRT) teknikleri ile tedavi edildi. Her hastanın tedavi

ve AC volümleri incelendi ve bunun AC hasarına katkısı var mı diye

bakıldı (Tablo 2). Hastaların %34’ünde RT sonrası oluşan sol AC hasarına

dair lezyonlar tespit edildi. Bu hasar, fibro-atelektazi (3 hasta),

atelektazi (4 hasta), retikülonodüler opasiteler ve buzlu cam dansiteleri

(5 hasta) görünümü şeklindeydi. Ayrıca, 1 hastada da RT öncesi

mevcut olan bronşektazinin progrese olduğu belirlendi. Farklı iki RT

tekniğinde yer alan hasta sayısının eşit olmaması nedeniyle, hangi

tekniğin daha çok hasar yaptığı konusunda istatistiksel olarak anlamlı

bir yorum yapılamadı. Tedavi volümü (CTV, PTV), yaş, operasyon

şekli, eş zamanlı kemoterapi kullanımı, bu hasarı arttırıcı faktör olarak

tesbit edilmedi. Ancak, boost yapılan hastalarda AC hasarı daha

belirgin (p=0,02) olarak gözlendi.

SONUÇ: Mide kanserinde RT, tedavinin önemli basamaklarından

birini oluşturmaktadır. Sol AC alt lob bölgesi özellikle komşuluk

nedeniyle RT alanı içerisinde kalmaktadır ve hasar oluşturabilmektedir.

Hasta takiplerinde özellikle metastaz ile de karışabilmektedir.

Literatürde benzer bir çalışmaya rastlamamakla birlikte sonuçlarımızdan

da görüldüğü gibi hasar oranı dikkat çekicidir. Bu nedenle, RT

endikasyonu olan mide CA tanılı hastalarda AC’in de riskli organ

olarak değerlendirilmesini önermekteyiz.

Anahtar Kelimeler: Mide kanseri, radyoterapi, akciğer radyoterapi etkileri