Uluslararası Multidisipliner Kongre, Antalya, Türkiye, 21 - 22 Nisan 2016, cilt.1, ss.42-48
Günümüzde Selefîlik, Müslümanların en canlı sorun kaynaklarından biridir. Zira Ortadoğu’da ortaya çıkan ve bütün insanları rahatsız eden DAİŞ, Selefîliğin yeni bir tezahürüdür. Fetihlerle İslam coğrafyasının sınırlarının genişlemesi, farklı dinlere mensup toplulukların Müslümanlar ile karşılaşması sonucunda meydana gelen etkileşim ve kültürel değişime tepki olarak gelişen Ehl-i Hadis’ten DAİŞ’e kadar Selefîlik bir mezhepten ziyade bir zihniyet biçimidir. Tarih boyunca, özellikle Müslümanların dış etkilere maruz kalmalarının yol açtığı dinî, siyasî ve toplumsal değişim ve dönüşüm dönemlerinde Selefî zihniyet, muhtelif şekillerde tezahür etmiştir. Hicri I. asırdan günümüze kadar, özellikle günümüzde farklı isimler altında bir araya gelen toplulukların düşünce ve davranış tarzını belirleyen Selefî zihniyetin temel özelliği, insanı diğer varlıklardan ayıran akla ve aklın kullanılmasına karşı çıkmasıdır. Bu yüzden Selefî zihniyetin, insanı insan yapan ve Allah’a muhatap hale getiren akla karşı çıkması, bir akıl tutulması olarak değerlendirilmelidir.