Anı Yayıncılık, Ankara, 2018
Bu kitap bir el kitabıdır. Araştırmacının kullanabileceği ek bir bilgi kaynağı; araştırmacı “etnograf” olmaya karar verdiğinde ise onun oyuncaklarından yalnızca bir tanesidir. Etnograf, diğer araştırma türlerini kullanan araştırmacılara göre daha bir oyuncu, daha bir çocuk, daha bir delişmendir. Alandan topladığı sözlü bilgileri ya da fotoğraf ve videoları, kendisine bilgi veren grup üyelerinin sözlerini ve davranışlarını sürekli olarak kafasında ve notlarında evirip çevirir, şekillendirir, oynar da oynar- aynı bir çocuk gibi; neşeyle ve kafasında kendisinden başka kimsenin bilemeyeceği bir akışla-. Etnograf samimidir. Samimiyetini kaybettiği an birlikte çalıştığı insanlardan kopar, insanlardan koptuğunda da veri toplayamaz, inceleyemez, yazamaz. Oyun biter. Etnograf insandır. Etnograf sadece insanların olduğu bir yerde, sadece “orada olur.” Bir yerlerde insanları dinler, o insanların öykülerini yazar, o öyküyle birlikte yeniden doğar, büyür ve anlatacağı öyküler bitince de yapacak işi kalmaz; serüveni son bulur. Etnografın döngüsüdür bu.