1st INTERNATIONAL HEALTH SCIENCE AND LIFE CONGRESS (IHSLC 2018), Burdur, Türkiye, 2 - 05 Mayıs 2018, ss.172-173
Giriş: Bitkilerin uçucu yağlarında bulunan etken maddelerin en büyük yüzdesini karvakrol ve timol oluşturmaktadır. Bilim insanları bitkisel bileşenlerin antioksidan ve prooksidan etkileri üzerine odaklanmış ve kanser tedavisi ile ilişkilendirmiştir.
Amaç: Bu çalışmada, bitkisel uçucu yağ bileşenlerinden olan timol ve karvakrolun epidermal karsinom hücrelerinin (A431) hücre zarı üzerine prooksidan ve antioksidan etkisi araştırılmıştır. Prooksidan etki hücreleri yüksek konsantrasyonlarda bu bileşenlere maruz bırakılarak ölçülürken, antioksidan etki hücrelerin güçlü bir oksiadan olan hidrojen perokside maruz bırakılmadan önce düşük konsantrasyonlarda karvakrol ve timole maruz bırakılmasıyla malondealdehit (MDA) düzeylerine bakılarak araştırılmıştır
Yöntem: Karvakrol ve timolün hücre canlılığı üzerine sitotoksik, antioksidan ve prooksidan etkisi CellTiter-Blue® Viability Assay Kiti (hücre canlılık testi) kullanılarak gösterilmiştir. Bileşenlerin hücre membranı üzerindeki koruyucu ve hasar verici etkileri membran hasarı sonucu oluşan lipit peroksidasyonunun bir ürünü olan MDA’nın floresan spektrofotometrede ölçülmesiyle belirlenmiştir.
Bulgular: Karvakrolun epidermal karsinom hücrelerinde (A431) 24, 48 ve 72 saatteki IC50 değerleri sırasıyla 93, 80 ve 67 µg/ml bulunurken, timolun 24, 48 ve 72 saatteki IC50 değerleri sırasıyla 90, 74 ve 61 μg/ml olarak bulunmuştur. Ayrıca yüksek konsantrasyonlarda (IC50, IC70) uygulanan karvakrol ve timol, A431 hücrelerinde membran hasarı oluşturmuş ve lipit peroksidasyonunun bir ürünü olan MDA düzeylerini arttırmıştır. Diğer taraftan H2O2 uygulaması öncesinde hücreler düşük konsantrasyonlarda karvakrol (IC20) ve timol (IC30) ile inkübe edildiğinde H2O2 ile indüklenen sitotoksisite ve membran hasarına karşı hücreleri korumuştur.
Sonuç ve tartışma: Bu bulgulara bakılarak karvakrol ve timolün A431 hücreleri üzerinde sitotoksik etkilerinin zamana ve doza bağlı olarak arttığı görülmüştür. Karvakrol ve timolün yüksek konsantrasyonlarına maruz bırakılan hücrelerde MDA miktarları artmıştır. Bu bileşenlerin düşük konsantrasyonlarıyla ön inkübasyona bırakılan hücrelerde H2O2’ nin oluşturduğu membran hasarının azaldığının gösterilmesiyle karvakrol ve timolün hücreler üzerindeki membran koruyucu özelliği ortaya çıkarılmıştır.
Anahtar kelimeler: Karvakrol, timol, malondealdehit, A431 hücreleri, antioksidan