Makalede öncelikle ölçülülük ilkesinin kuramsal boyutu sorgulanmaktadır. Kuramsal boyutta ortaya atılan soru işaretleri ve bulgular üzerine Türk Anayasa Mahkemesinin mülkiyet hakkı kararlarındaki tutumu tahlil edilmektedir. Adil denge arayışında mülkiyet hakkının diğer haklara nazaran matematiksel açıdan daha belirgin olduğu varsayımından hareketle ölçülülük ilkesinin kuramsal sorgulamasından sonra Türk Anayasa Mahkemesinin mülkiyet hakkındaki kararları uygulama örneği olarak tercih edilmiştir. Kuramsal sorgulamada ölçülülük ilkesinin terminolojik boyutu ve öznellik problemi üzerinde durulmuştur. Terminolojik boyutta ölçülülük ilkesinin tarihsel gelişimi dikkate alınarak ölçülülüğe işaret eden kelimeler ele alınmaktadır. Öznellik probleminde, insan haklarına getirilecek sınırlamada yoğun olarak tartışılan orantılılık testinde objektif olunabilirlik tahlil edilmektedir. Ölçülülük ilkesine ilişkin uygulama örneklerinde Türk Anayasa Mahkemesi’nin mülkiyet hakkına dair bireysel başvurularda test ettiği elverişlilik, gereklilik ve orantılılık incelemeleri sırasıyla ele alınmıştır. Karar örnekleri seçilirken uygulamada en çok karşılaşılan kamulaştırma, imar uygulamaları, geçici hukuki koruma, sosyal güvenlik ödemeleri ve iyi yönetim ilkesi dikkate alınmıştır. Ölçülülük ilkesine dair kuramsal sorgulamada ortaya konulan bilgiler ile Türk Anayasa Mahkemesinin mülkiyet hakkına dair ihlal iddiasında bulunan bireysel başvurulardaki incelemelerinin uyumu, makalenin sonuç bölümünde değerlendirilmiştir.
The article initiates its discussion with the theoretical dimension of the principle of proportionality. The questions raised and findings identified in this part of the paper are then analyzed in light of the Turkish Constitutional Court’s approach in its decisions concerning property rights, followed by the theoretical examination of the principle of proportionality. Drawing from the assumption that the property right is clearly defined by the pursuit of striking a fair balance, the Turkish Constitutional Court’s decisions on property rights were chosen as a case study. In the theoretical examination, the terminological dimension and the problem of subjectivity in context of the principle of proportionality are addressed. Concepts referring to proportionality are examined by considering their historical development and etymological references. Regarding the issue of subjectivity, the supposed objectivity of the proportionality test, which is widely debated in the context of restrictions on human rights, is analyzed. The second part covers a collection of selected Turkish Constitutional Court’s decisions on individual applications regarding the right to property where the tests of suitability, necessity, and commensurateness were adopted. In the selection of the decisions, the most common cases encountered in practice, such as expropriation, urban planning applications, temporary legal protection, social security payments, and the principle of good administration, were taken into consideration. In the concluding section, the parallels between the theoretical inquiries regarding the principle of proportionality and the Turkish Constitutional Court's examinations of individual applications alleging violations of the right to property are explored.