10th Eurasian Conference on Economics and Social Sciences, Bucuresti, Romanya, 26 - 27 Haziran 2023, ss.357-369
Ortaçağ, karanlık algısına karşın içerisinde birçok bilimsel, sanatsal ve felsefi gelişmelerin yaşandığı ve modern çağın temellerinin atıldığı bir çağdır. Bu çağın insanlık tarihi açısından ne gibi düşünsel gelişmeleri barındırdığını Umberto Eco'nun kurgusal nitelikte olan Gülün Adı adlı eserinin çerçevesinde irdeleyeceğimiz çalışmamızın amacı ilk olarak Ortaçağcılık kavramını ve bu kavrama ait eserlerin incelemesinin bilimsel araştırmalar açısından taşıdığı önemi ele almaktır. Çalışmamızın Gülün Adı eserini felsefi bir incelemeye konu etmesinin sebebi ise, bir Ortaçağ uzmanı olarak Umberto Eco'nun, ortaya koyduğu eserler ile Ortaçağ hakkındaki en büyük yanılgı olan "karanlık" olduğu iddiasını çürütmekle kalmayıp aynı zamanda dönemin fikri ve yaşayış şekillerine de ışık tutmasıdır. Eco'nun Gülün Adı eseri de kurgusal temelinin yanı sıra çok katmanlı yapısı ile Hristiyan Ortaçağı'nın felsefi dinamiğini de metaforik ögeler eşliğinde içerisinde barındırmaktadır. Dolayısıyla bu eser, Ortaçağ felsefesine dair önemli bir kaynaktır ve Umberto Eco'nun da dönemin felsefesine olan bakışının saptanması için önem taşımaktadır. Bu çalışma ile Gülün Adı eserinin kurgusunda mevcut olan döneme hakim olmuş güçlerin, döneme damga vurmuş olayların Eco'nun bakış açısı ile ele alınması, sözü geçen eserinde nasıl ortaya koyulduğu ve bunların düşünsel olarak nasıl temellendirildikleri ele alınmıştır. Eserde Akdeniz Ortaçağ felsefesinin bilim, bilgi, varlık ve etik gibi konularına dair nasıl bir resim çizildiği irdelenmiştir ve bu resimlerin dayandıkları çerçeveler ortaya konulmuştur. Bu çalışmanın sonucunda görülmüştür ki Ortaçağcılık kavramını ve bu kavrama dair eserleri Ortaçağ araştırmaları açısından göz ardı etmek, bu eserlerin içerisinde taşıdığı bilimsel niteliklere haksızlık etmektir. Ortaçağcılık kavramına önemli bir örnek olan Gülün Adı eseri de içerisinde Akdeniz Ortaçağı'nın düşünsel dünyasına dair birçok anlatı barındırmaktadır ve bu anlatılar dönemin politik tartışmalarının ve toplumsal yaşantısının tam da merkezinde yer almaktadır. Bu noktada eserde geçen düşünsel dünyaya dair anlatıların çözümlenmesi de dönemin bilimsel gelişmelerine, politik tartışmalarına ve toplumsal yaşantısına ışık tutmaktadır ve dönemin devrimsel gelişimlerini anlamakta oldukça önemlidir.