İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLERDE GÜNCEL ÇALIŞMALAR, FATİH USLU - HÜSEYİN BOZ, Editör, Palet Yayınevi, Konya, ss.35-58, 2022
Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini kültür olarak tanımlamaktaydı. Türk kültürünün yüksek karakteri O’na göre yüksek bir medeniyet oluşturabilecek durumdaydı. Çağı yakalayan bir medeniyet anlayışını işaret eden Atatürk, bunun pozitif bilimlere dayanan bir çabayla mümkün olduğunun bilincindeydi. O’nun kurduğu Cumhuriyet, yalnız siyasi anlamda ilerlemeyecek, müspet bilim anlamında da çağı yakalayacak, yenilikleri takip edecekti (Dağlı, 2022). Mustafa Kemal Atatürk tarafından, 1923 yılında Cumhuriyet’in ilan edilmesiyle beraber, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin modernleşmesi ve batılı anlamda çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşabilmesi için birçok alanda reform çalışmalarına başlanmıştır. Bu kapsamda, Cenevreli Pedagoji Profesörü ve Siyaset Bilimcisi Albert Malche, mevcut Türk üniversitelerinde reform gereksinmelerini, olanaklarını araştırmak ve gerekli önerileri yapmak üzere Türk Hükümeti tarafından bir rapor hazırlamakla görevlendirilmişti. Prof. A. Malche’nin hazırladığı raporu Atatürk tüm ayrıntılarıyla inceledikten sonra, yeni bir üniversite kurulmasına ilişkin talimatını vermişti. Daha sonra ise, 31 Temmuz 1933’te Darülfünûn lağvedilerek yerine 1 Ağustos 1933’te İstanbul Üniversitesi kurulmuştur.