XV. Ulusal Radyasyon Onkolojisi Kongresi, Antalya, Türkiye, 6 - 10 Aralık 2023, ss.85-86
Radyoterapi ile Tedavi Edilen Nazofarenks Kanserli Hastalarda Uzun Dönem Sağkalım ve Nüks Paterni Sonuçlarımız Ece Atak,1 Mine Genç,1 Timur Koca,1 Melek Gamze Aksu,2 Aylin Fidan Korcum1 1Akdeniz Üniversitesi, Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı, Antalya, Türkiye 2Akdeniz Sağlık Vakfı Yaşam Hastanesi, Radyasyon Onkolojisi Kliniği, Antalya, Türkiye Amaç: Erken evre nazofarenks kanserlerinde tek modalite olarak radyoterapi kullanılırken daha ileri evre tümorlerin tedavisinde ise kemoterapi ve radyoterapi modaliteleri kombine olarak uygulanmaktadır. Hastalığın prognozunu belirleyen başlıca faktörler; tümörün evresi, lenf nodu tutulumu, kranial sinir tutulumu ve histopatolojik alt tipi olarak belirlenmiştir. Özellikle yoğunluk ayarlı radyoterapinin (YART) kullanılmasıyla lokal tümor kontrolünde artma ve uzun dönem yan etkilerde azalma sağlanmıştır. Bizim çalışmamızda da Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Radyasyon Onkolojisi bölümünde tedavi almış olan nazofarenks kanseri hastalarında hastalıksız sağ kalım, genel sağ kalım ve nüks paternleri araştırılmıştır. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 2009-2021 yılları arasında tedavi alan 78 hastanın medyan yaşı 50 idi (18-86). En sık izlenen patolojik alt tip indiferansiye nazofarenks karsinomu (%56) iken ikinci sıklıkta non-keratinize diferansiye karsinom (%36) olarak izlendi. Üç boyutlu konvansiyonel radyoterapi tekniği (3B-KRT) ile tedavi planlaması yapılan 15 hasta (%19) mevcut iken, 63 hasta (%81) YART ile tedavi edilmiştir. Hastaların büyük çoğunluğu (%94) sekansiyel boost ile tedavi edilmiş olup; 2 Gy fraksiyon dozuyla primer tümör ve tutulmuş lenf nodlarına 70 Gy, orta risk lenfatiklere 60 Gy ve elektif lenfatiklere 50-54 Gy radyoterapi uygulanmıştır. On bir hastaya tedavi sırasında adaptif planlama yapılmıştır. Hastaların %40’ında indüksiyon kemoterapisi uygulanmış olup, %55’inde ise kemoradyoterapi (sisplatin veya karboplatin) ile tedaviye başlanmıştır. İndüksiyon rejimi alan hastalarda en sık (%84) taksan, sisplatin (CDDP) ve 5-Flourourasil (5-FU) içeren üçlü rejim tercih edilmiştir. Genel sağkalım için medyan takip süresi 57 aydı (4-163). Lokal bölgesel nüks izlenen 15 (%19) hasta mevcut iken (4 hastada izole nodal rekürrens, 4 hastada izole lokal rekürrens, 7 hastada hem nodal hem lokal rekürrens) 18 (%23) hastada ise uzak metastaz izlenmiştir. Beş yıllık genel sağkalım %62, hastalık spesifik sağkalım %75, lokal bölgesel nükssüz sağkalım %79, uzak metastazsız sağkalım %75 ve hastalıksız sağkalım %67 olarak tespit edilmiştir. On yıllık genel sağkalım, hastalık spesifik sağkalım, lokal bölgesel nükssüz sağkalım, uzak metastazsız sağkalım ve hastalıksız sağkalım oranları sırasıyla %42, %65, %70, %70 ve %60 olarak tespit edilmiştir. T ve N evresi, patolojik alt tip, radyoterapi süresi, sigara kullanımı, cinsiyet, yaş, ECOG performans skoru parametrelerinin genel sağkalım ve hastalıksız sağkalım üzerine etkileri incelenmiştir. İncelenen parametrelerden T evresinin T3-4 olması (p=0.027) RT süresinin 52 günden uzun olması (p=0.088) ve ECOG performans durumu (p=0.067) daha kötü genel sağkalım ile ilişkili bulunmuştur. Lokal bölgesel nükssüz sağkalımda ise N evresi anlamlı bir faktör (p=0.01) olarak bulunurken, T evresinin T3-4 olmasının daha kötü sonuçlarla ilişkili (p=0.07) olduğu izlenmiştir. Uzak metastazsız sağkalım T evresi ile ilişkili bulunup istatistiksel olarak anlamlı idi (p=0.068). Sonuç: Çalışmamızın sonuçları literatürle uyumlu olarak değerlendirilmiştir. Retrospektif olması ve nispeten hasta sayısının sınırlı olması bu çalışmanın limitasyonlarıdır. Yan etkilerinin belirlenmesi için prospektif uzun dönem yakın takipli çalışmaların yapılması önemlidir. Anahtar Kelimeler: Nazofarenks karsinomu, sağkalım, radyoterapi