İnnovation ang Global Issues in Social Sciences, Antalya, Türkiye, 19 - 22 Ekim 2017, cilt.1, sa.1, ss.73-75
Sigortacılık sektörü son yıllarda küresel ölçekte büyük sorunlarla karşı karşıya kalmış ve sistemi tehdit eden birçok unsur kendini son dönemlerde hissettirir hale gelmiştir. Tüm dünyayı etkileyen finansal piyasaların istikrarsızlığı sigortacılık sektöründe de derin izler oluşturmaktadır. Ayrıca büyük ölçekli kayıplara neden olan doğal afetler, artan maliyetler ve otoriteler tarafından yapılan düzenlemeler sigortacılık sisteminin ayak uydurmak zorunda olduğu önemli zorluklardır.
Sigorta sektörünün ayak uydurmakla mükellef olduğu diğer bir husus ise hayatın her alanında kendini hissettiren dijitalleşme sürecidir. Dijitalleşmenin bir unsuru olarak elektronik ticaret günümüzün en dikkat çekici konusu haline gelmiş ve büyük ölçekte yatırım yapmaya değer bulunmaktadır. Birçok farklı sektörde elektronik ticaret araçları yoğun olarak kullanılmakta ve yakın bir gelecekte geleneksel ticaretin önemli ölçüde etkileneceği öngörülmektedir.
Toplumların elektronik ticaret kavramına bakış açısını o toplumun teknoloji kullanım oran ve amaçları, sahip olunan teknoloji çeşitleri ve bulunma oranları gibi pek çok veriyle birlikte değerlendirmek gerekmektedir. Ülkemiz bilgi toplumu istatistikleri incelendiğinde bilgisayar kullanımının 2004 yıl sonunda %24 seviyelerinde iken 2016 sonu itibari ile %54,9 seviyesine ulaştığını görmekteyiz. Bununla birlikte 2016 sonu itibari ile internet kullanımı %61,2 ve hanelerde internet erişimi ise %76,3 seviyesinde olduğu görülmektedir. Hanelerde 2016 yılsonu itibari ile cep telefonu / akıllı telefon bulunma oranının %96,9 olduğu bunun bir sonucu olarak sabit hatlı telefonların hızlı bir gerileme dönemine girerek %20 bandına kadar gerilediğini görmekteyiz.
İnterneti kullanan bireylerin kişisel kullanma amaçlarını 2017 son 3 aylık(Temmuz-Ağustos-Eylül) veriler ile incelendiğinde en yoğun kullanım amacının %83,7 ile sosyal medyadaprofil oluşturma, mesaj gönderme veya fotoğraf paylaşma olduğu görülmektedir. İnternet kullananların internete giriş amacının; %65,9 mal ve hizmetler hakkında bilgi arama, %35,4 internet bankacılığı ve %17,8 mal ve hizmet satışı amacıyla kullandıkları anlaşılmaktadır.İnternet üzerinden alışveriş yapan bireylerin sipariş verdikleri ya da satın aldıkları mal ve hizmet türleri incelendiğinde ise 2015 yılı için sigorta, hisse senedi ve finansal hizmet alımı birlikte değerlendirilmiş olup genel toplamın yalnızca %2,6’sını oluşturmaktadır.
Kişisel kullanım amacıyla internet üzerinden satın alış ya da sipariş vermede sorun yaşayan bireylerin oranı ve sorun türleri incelendiğinde 2016 yılsonu itibari ile kullanıcılarının %24,9’nun sorun yaşadığı görülmektedir. Bu sorun türleri incelendiğinde ise en büyük sorunların ürün veya hizmet fiyatının belirtilenden daha yüksek olması (beklenmeyen işlem masrafları veya yüksek teslimat ücretleri) ile dolandırıcılık kalemlerinde yoğunlaştığı belirlenmiştir.
Çalışmamızda ülkemizde sigortacılık sektörünün elektronik ticareti kullanma ve bilgi toplumu istatistikleri birlikte ele alınmıştır. Elde edilen verilerden yola çıkıldığında sigortacılık sisteminin elektronik ticaret araçlarını birkaç yıldır belirli alanlarda spesifik olarak kullanıldığı görülmektedir. Mevcut durumda en yoğun kullanım, pazarlama alanında gerçekleşmiş olup Tablo 1 de satış şekli bazında prim üretimi verilmiştir. Tele-satış verileri toplam elektronik ticaret içerisinde çok yüksek bir paya sahip olmasından dolayı ayrıca verilmiştir.
Tablo 1. Satış Şekli Bazında Prim Üretimi (TL)
Yıllar |
Branş |
Tele-Satış |
E-Ticaret |
Geleneksel |
Toplam |
2015 |
Hayat-Dışı |
141.249.889 |
24.234.827 |
27.098.852.187 |
27.264.486.903 |
Hayat |
186.011.099 |
9.766.736 |
3.565.632.896 |
3.761.410.731 |
|
Genel Toplam |
327.260988 |
34.151.563 |
30.664.485.083 |
31.025.897.634 |
|
2016 |
Hayat-Dışı |
192.583.116 |
45.152.036 |
35.210.253.533 |
35.447.988.685 |
Hayat |
235.227.029 |
36.574.253 |
4.767.006.975 |
5.038.808.257 |
|
Genel Toplam |
427.810.144 |
81.726.289 |
39.977.260.508 |
40.486.796.942 |
|
2017 (ilk 8 aylık veriler) |
Hayat-Dışı |
143.573.769 |
39.910.790 |
25.069.358.168 |
25.252.842.727 |
Hayat |
192.917.063 |
92.889.803 |
4.178.142.853 |
4.463.949.719 |
|
Genel Toplam |
336.490.831 |
132.800.594 |
29.247.501.022 |
29.716.792.447 |
Kaynak: Türk Sigorta Birliği, www.tsb.gov.tr, Satış Şekli Bazında Prim Üretimi
Tablo 1. incelendiğinde satış şekli bazında prim verilerine 2015 yılı itibari ile ulaşılmaktadır. 2015 yılı sonunda iki branş türünde de toplam üretilen primin yalnızca %1,2’sinin elektronik ticaret araçları ile üretildiğini bu üretiminde neredeyse tamamına yakının tele-satış yöntemi ile gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Tele-satış yönteminin ise büyük ölçüde hayat branşında gerçekleştiği görülmektedir. 2016 yılında toplam prim üretiminde elektronik ticaretin payı %1,3 ve 2017 yılının ilk sekiz aylık döneminde ise %1,5 olarak gerçekleşmiştir. 2015 yılı itibari ile veriler incelendiğinde elektronik ticaret enstrümanlarının satış kanalı kullanım oranında bir sıçrama yaşanmadığı ve satış şeklinin istikrarlı bir çizgide devam ettiği görülmektedir. Tablo 1. de görülmektedir ki sigorta sektöründe geleneksel satış pazarlama kanalları yoğun olarak tercih edilmektedir.
Tablo 1. de verilen prim miktarlarını branşlar bazında incelendiğinde hayat branşında tele-satış kanalından yapılan satışların neredeyse tamamının destek hizmetleri başlığı altında olduğunu, hayat branşında elektronik ticaret kanalı ile yapılan satışların yoğunluğunun Seyahat Sağlık Sigortası kapsamında yapıldığı, hayat-dışı branşta ise tele-satış kanalından yapılan satışların büyük çoğunluğunun Ferdi Kaza ve Hırsızlık teminatları şeklinde olduğu görülmektedir.
Sonuç
Elektronik ticaretin sigorta sektöründe etkin olarak kullanmasının birçok olumlu katkısı olduğu özellikle acente v.s maliyet kalemlerinin azalacağı sonucuna bağlı olarak genel fiyat seviyesinin düşeceği öngörülmektedir. Fiyatların düşmesinin yanı sıra farklı ürün ve hizmetlerin görünür hale gelmesi ve sektörde karlılığı yüksek ürünlerin satışının artmasına katkı sağlayacaktır. Elektronik ortamda yapılan satış hizmetleri ürün ve fiyatın şeffaflaşması, daha kolay rekabet edilir bir piyasaya dönüşmesi sonucunu doğuracaktır. Bu durum pazar payı yüksek şirketlerin pazardaki hakimiyetini olumsuz etkileyerek yeni kurulan yada pazar payı düşük şirketlerin başarılı ar-ge ile güçlü şirketlere dönüşebileceği fırsatını doğurmaktadır.
Elektronik ticaretin pazarlama alanında yaratacağı bu olumlu katkının yanında maliyet kalemlerinde de şirket lehinde bir iyileşme olacağı öngörülmektedir. Hasar süreci boyunca hem sigorta şirketinin hem de sigortalının tüm süreci elektronik ortamda şeffaf ve anlaşılabilir bir düzeyde takip edebilmesinin, sürece gerektiği anda müdahale edilmesine ve doğru hasar için doğru tazminat ödenmesine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Elektronik ortamda müşterilerden elde edilen datalar analiz edilerek yeni ürünlerin geliştirileceği, mevcut ürünlerdeki aksaklıkların giderileceği, sigortalanabilir risklerin kişiye özel fiyatlanması ve sigorta sisteminin daha etkin çalışan bir modele kavuşacağı düşünülmektedir.
Bu bağlamda ülkemiz için sigorta sektöründe henüz yeni sayılan elektronik ticaret kavramı birçok firma için fırsat niteliğindedir. Özellikle hanelerde yaklaşık %97 oranında bulunan cep telefonu / akıllı telefon varlığı firmaların hedef elektronik ticaret araçlarından birini oluşturmakta ve bu cihazlara yönelik uygulamaların kısa sürede karlı birer yatırıma dönüşmesi öngörülmektedir.
Sonuç olarak bilgi teknolojileri kullanımının her geçen gün artması, sigorta sektörünün satış-pazarlama ve hasar gibi birçok aşamada müşterilerine teknoloji altyapısını kullanan destek hizmetlerinin sunulmasını bir gereklilik haline getirmiştir. Teknoloji kullanımı yüksek toplumlarda sigorta sektöründe bu dönüşüm süreci başlamıştır. Ülkemizde sigorta şirketleri gereken teknolojik alt yapının oluşturulması için önemli finansal kaynağı sağlamıştır. Kısa vadede sigorta aracılarının sürece dahil edilmeleri gerçekleşecektir. Kanun yapıcıların ve otoritenin bu konu üzerinde çalışmaları, uygun politikaları üretmeleri ve nihayetinde uygulamaya geçilmesi bu süreçte öncü konumda olmamız bakımından oldukça büyük bir önem arz etmektedir.