Yaş ayrımcılığı, bireye yaşından dolayı ayrımcı tutum ve davranışlarda bulunmak olarak tanımlanabilir. Covid-19 pandemisi süreci yaş ayrımcılığı açısından önemli bir örnek teşkil etmektedir. Çünkü pandemi sürecinde toplumun diğer kesimlerinden ayrı olarak iki farklı yaş grubuna yönelik yasaklar uygulanmıştır. Bu nedenle yaş ayrımcılığını sadece psiko-sosyal davranış düzeyinde ele almak ve yaşlıları homojen bir grup olarak kabul etmek yeterli değildir. Yaş ayrımcılığı ele alınırken kapitalist sistemin yaşlıya bakışı, yaşlılara yönelik politikalar ve eşitsizlikler üzerinde de durmak gerekir. Medya, kapitalist üretim biçiminde kültürü üreten ve dağıtan, toplumsal algıları ve davranışları yansıtan en güçlü araçlardan biridir. Bu nedenle bu çalışmada, Covid-19 sürecinde yaşlılara yönelik yasaklara ilişkin oluşturulan söylem ideolojik söylem analizi ile incelenmiştir. Medyada konu ile ilgili çıkan haberler ideolojik söylem analizinin, meşrulaştırma, taslama, birleştirme, parçalama ve mistifikasyon evreleri ile ele alınmıştır. Çalışmanın bulgularına göre, farklı ideolojik yaklaşımdaki gazete söylemleri neoliberalizmin tarihsel olarak kurulan yaş temelli sınıflandırıcı söylemini yeniden üretmektedir. Covid-19 pandemisi sürecinde karşılaşılan olayların haberleştirilmesi yoluyla yaşanılanların normalleştirilmesi, yaşlıların marjinalleştirilmesi ve ötekileştirilmesi, tahakküm gücüne sahip olan devletin ve hükümetin uygulamalarının normalleştirilmesi, himayeci söylem özelliği bağlamında meşrulaştırılmaktadır. Vatandaşlık anlayışından uzaklaşılan bu söylemde yaşlı, talepkar olmayan aksine minnet duyan, edilgen ve himayeye muhtaç bireyler olarak kalıplaştırılmakta ve neoliberalizmin yaşlılığa atfettiği üretkenlik ve başarıdan da vazgeçilmektedir.
Ageism can be defined as discriminatory attitudes and behaviors to an individual because of their age. During the Covid-19 pandemic, prohibitions for two different age groups (children and older individuals) in the society had been implemented. Therefore the Covid-19 pandemic sets an important example in terms of ageism. It would be wrong to consider ageism only at the level of psycho-social behavior and to consider the older adults as a homogeneous group. While dealing with age discrimination, it is necessary to focus on the capitalist system’s view of the elderly on policies towards the elderly and inequalities. Media is one of the most powerful tools that produces and distributes culture in the capitalist mode of production, reflecting social perceptions and behaviors. For this reason, in this study, the discourse about the prohibitions on the elderly in the Covid-19 process was examined using ideological discourse analysis. The news about this subject in the media has been handled with the stages of ideological discourse analysis, legitimation, supposition, unification, fragmentation and mystification. According to the findings of the study, discourses in the newspapers with different ideological approaches reproduce the historically established age-based classificatory discourse of neoliberalism. The normalization of experiences, the marginalization and marginalization of the elderly, and the normalization of the practices of the dominating state and government through reporting the events encountered during the Covid-19 pandemic process are legitimized in the context of the protective discourse feature. In this discourse, which moves away from the understanding of citizenship, the elderly are stereotyped as non-demanding individuals, grateful, passive and in need of protection, and the productivity and success that neoliberalism attributes to old age are given up.