Deprem yönetmelikleri, yapıların deprem etkisi altında performanslarının değerlendirilmesi ve güçlendirilmesi için belirlenmiş kurallardır. Bu kurallardan yoksun tasarlanan yapıların dayanımlarının ne derece güçlü oldukları tartışma konusudur. Yanal yükler altında hassas davranışlar sergileyen yüksek yapılar bu bağlamda ön plana çıkmaktadır. Özellikle organik formlara sahip ya da fraktal geometrilerden türetilmiş olan (kompleks geometrili) yüksek yapılar için bu durum daha fazla dikkat edilmesi gereken bir konudur. Türkiye’de deprem yönetmeliklerine bakıldığında yüksek yapılara özel kuralların 2018 yılına kadar yönetmeliklerde bulunmadığı görülmektedir. Buna rağmen ülkemizde 2010 yılından itibaren 50 kat ve üzerinde farklı geometrilerde birçok yüksek yapının inşa edildiği görülmektedir. Üstelik bu yapıların çoğu deprem riski bölgelerinden birisi olan İstanbul’da bulunmaktadır. Bu nedenle bu çalışmada 2018 yılı öncesi inşasına başlanmış olan kompleks geometrili İstanbul Küçük Çamlıca Tepesi TV ve Radyo Kulesi örnek alınarak TBDY’nin 2018’de eklenen yeni kuralları ve sağlık izleme sistemi yönergesi üzerinden incelemeleri yapılmıştır. Bu değerlendirme aşamasında ilk olarak TBDY2018’den alınan düzensizlik tanımlarının hangi faktörler sonucu meydana gelebileceği ve buna karşı hangi önlemlerin alınabileceği sunulmuştur. Daha sonra bu faktörlerin örnek yapı üzerinde var olup olmadığı tespit edilerek, yapının mevcut yönetmeliğe uygunluğu tartışılmıştır. Kurallar ile uyumsuz olan uygulama tercihlerinde ise düzensizliklere karşı önlem alınıp alınmadığı incelenmiştir. İkinci etapta yönetmelik gereğince yüksek yapılarda şart koşulan yapı sağlığı izleme sisteminin yönerge kapsamı sunularak hangi maddeler ile yüksek yapıların incelenmesi gerektiği ortaya konmuştur. Daha sonra Çamlıca Tepesi TV ve Radyo Kulesi üzerinden bu kurallar doğrultusunda nasıl yaklaşım gösterilmesi gerektiğine dair örnek bir değerlendirme yapılmıştır. Yapılan değerlendirmelerde 2018 yönetmeliğine yeni eklenen sağlık izleme sistemi yönergesi kurallarının kompleks geometrili yapılar için hayati önem taşıdığı ve rüzgâr unsurunun yönetmeliklerde yeteri düzeyde bulundurulmadığı sonucuna varılmıştır. Bu çalışmanın amacı; mimari tasarım ve yönetmelik kavramlarının uyumsuz düştüğü noktalara örnekler vererek rijit ve estetik değere sahip yapı tasarımları için farkındalık yaratmak ve sağlık izleme sisteminin tasarımda bir faktör olarak değerlendirilmesini teşvik ederek literatüre katkı sağlamaktır.
Earthquake regulations are the rules established for evaluating and strengthening the seismic performance of structures. The strength of structures designed without these rules is debatable. In this context, high-rise buildings that exhibit sensitive behavior under lateral loads come to the fore. For high structures, especially those with organic forms or those generated from fractal geometry (complex geometry), this is an even more crucial issue. It is clearly seen from Turkey's earthquake regulations that the rules pertaining to tall buildings were not added to the regulations until 2018. However, many high-rise buildings in various geometries of 50 floors and above have been built since 2010 in the country. Furthermore, they were built in Istanbul, which is one of the riskiest areas for earthquakes. Therefore, in this study, the complex geometry of Istanbul Küçük Camlıca Hill TV and Radio Tower, whose construction started prior to 2018, was used to examine the health monitoring system directive and TBDY's new rules added in 2018. In this stage of evaluation, it is first discussed which factors may come from the criteria of irregularity obtained from TBDY2018 and what countermeasures may be used. Following that, it was established whether these elements were in the sample building or not, and it was discussed whether the building complied with the applicable laws. It has been investigated whether precautions are taken against irregularities in application preferences that are incompatible with the rules. The scope of the directive of the building health monitoring system, which is stipulated in high-rise buildings in accordance with the regulation, was presented in the second stage, and it was revealed which materials and high-rise buildings should be examined. A sampling of what kind of an approach should be applied in accordance with these rules was made on the Camlıca Hill TV and Radio Tower. The evaluations concluded that the health monitoring system directive rules, which were newly added to the 2018 regulation, are critical for structures with complex geometry and that the wind element is not adequately addressed in the regulations. The purpose of this study is to advance the literature by encouraging the evaluation of the health monitoring system as a design consideration and to raise awareness of rigid and aesthetically pleasing building designs by providing examples of the places where architectural design and regulatory concepts clash.