Akran Zorbalığına Maruz Kalan Tip 1 Diyabetus Mellitus Tanılı Adolesan Kız Olgu


Creative Commons License

Çetin K.

5. DİYABET TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU, İzmir, Türkiye, 6 - 07 Aralık 2024, ss.66, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İzmir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.66
  • Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu
  • Akdeniz Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

P-14 Akran Zorbalığına Maruz Kalan Tip 1 Diyabetus Mellitus Tanılı Adolesan Kız Olgu

Kürşat Çetin1

1 Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi

GİRİŞ: Tip-1 Diyabetus Mellitus (DM) insülopeni ve hiperglisemi ile seyreden çocuklarda en sık görülen endokrin ve metabolik bozukluktur. Akran zorbalığı, akran grubu içinde fiziksel, duygusal ya da sosyal biçimde zarar veren, tekrar tekrar yaşanan saldırgan davranış biçimi olarak tanımlanmaktadır. Maalesef bu durum kronik hastalıklar ile mücadele eden çocuk ve ergen hastaların hastalık süreçlerini olumsuz etkilemektedir.

OLGU: 16 yaş 7 aylık kız hasta iki yıl önce Tip-1 DM tanısı alan ve Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi çocuk endokrinoloji kliniğinde takipli olan hastanın tanı anındaki Hba1c düzeyi %12,8 olup subkutan insülin tedavisi ve diyabet eğitimi sonrası tanıdan sonraki 6. ayda hba1c düzeyi %6,8’e kadar düşmüştür. Poliklinik kontrollerine genelde annesi ile gelen ve kendinden küçük 10 yaşında kız kardeşi olan hastanın son bir yıldır glisemik kontrolünde kötüleşme olup Hba1c düzeylerinde tedricen bir artış saptanmıştır. Hasta Freestyle Libre 2 marka sensör kullanmakta olup insülinlerini kalem insülin ile sc uygulamaktadır. Poliklinik visitlerinde depresif görünen hastanın son Hba1c düzeyi %14,3 olup hasta ile yalnız ve ebeveyniyle birlikte olmak üzere iki ayrı görüşme yapıldı. Hastanın akran zorbalığına uğradığı öğrenildi. Okulda sensörü ile alay edildiği ve insülin yaparken kendisine gülündüğü öğrenildi. Hasta ve ailesi ile bu konu hakkında konuşuldu ve psikolog ile görüşme gerçekleştirildi. Çocuk psikiyatrisi ile görüştürülen hasta için okul değişikliğinin faydalı olabileceği kanaatine varıldı. Aile hastanın okul kaydını özel bir liseye aldırdı. Hastanın 3 ay sonraki poliklinik kontrolünde neşeli ve enerjik olduğu görüldü. Okul başarısı artan hastanın yeni okulunda hemşirenin olduğu ve okulda kendi gibi Tip-1 diyabetli iki çocuğun olduğu öğrenildi. Hastamızın diğer hastalarla birlikte öğle arası okul hemşiresi ile görüşmeler yaptığı ve yeni okulunda, eski okulundaki olumsuz davranışlara maruz kalmadığı öğrenildi. Hastanın son HbA1c düzeyi ise %7,3 olarak ölçüldü. Hastanın çocuk endokrinoloji ve çocuk psikiyatri takipleri devam etmektedir.

SONUÇ: Tip-1 DM tanılı çocukların, bu kronik hastalığı tek başlarına yönetmeleri ve zorluklarla yalnız baş etmeleri mümkün değildir. Diğer kronik hastalıklarda olduğu gibi, Tip-1 DM’li çocuklar da özellikle okul ortamında akran zorbalığına maruz kalabilmektedir. Hekimler ve aileler, glisemik kontrolü kötü olan çocuk ve ergenlerde bu konuya karşı duyarlı olmalı, çocuklarla iyi iletişim kurmalı ve gerekirse profesyonel destek alarak sorunun çözümü için geç kalmamalıdır.

Anahtar Kelimeler: Tip 1 diyabetus mellitus, glisemik kontrol, HbA1c, akran zorbalığı, adolesan, çocuk