20.Ulusal Cerrahi Kongresi, Antalya, Türkiye, 13 - 17 Nisan 2016
AMAÇ
Ekstrahepatik tutulumları nedeniyle önceleri koledok kisti olarak adlandırılan biliyer kistlerin;1977’de intrahepatik tutulumlarının da dahil edilmesiyle orijinal klinik sınıflaması oluşturulmuştur. Konjenital ya da akkiz olabilmekle birlikte çoğunlukla sebep pankreatikobiliyer birleşim anormallikleridir. Biliyer kistler, başta kolanjiokarsinom olmak üzere, artmış kanser riski taşımaktadırlar. Bu olgu sunumundaki amacımız tip IV biliyer kistin cerrahi tedavisindeki farklı yaklaşımları göstermektir.
OLGU
21 yaşında erkek, uzun zamandır olan kolik vasıfta sağ üst kadran ağrısı ile genel cerrahi polikliniğine başvurdu. Olgunun fizik muayenesinde patolojik bulgu yoktu. Laboratuar değerlerinde hafif lökositozu ve CRP yüksekliği olan olgunun karaciğer ve safra yolları ultrasonunda ekstrahepatik kistik dilatasyonlar saptandı. Dinamik BT' de sağ ve sol safra kanalı birleştikten sonra koledokta boyutları ~39x33x24 mm olarak ölçülen koledok kisti olduğu raporlandı. MRCP tetkikinde konfluens seviyesinden hemen sonra 33x41mm boyutlu, lobüle kontürlü kistik dilatasyon, solda intrahepatik safra yollarında milimetrik kistik genişlemeler izlendiği raporlandı. Tip IV biliyer kist ile uyumlu görünümü olan olgu preoperatif hazırlıklarının tamamlanmasının ardından ameliyata alınarak kolesistektomi, ekstrahepatik safra yolu rezeksiyonu ve Roux-en Y hepatikojejenostomi yapıldı. Patolojisi Tip IV ile uyumlu biliyer kist, kronik kolesistit, biliyer intraepitelyal neoplazi II olarak sonuçlandı. Takiplerinde safra kaçağı saptanmayan oral alımı ve pasajı olan olgu, postoperatif 5. günde gerekli önerilerle taburcu edildi.
TARTIŞMA ve SONUÇ
Biliyer kist olgularına yaklaşım kistin tipine göredir. Tip I ve Tip IV kistlerde mümkünse kistin tam rezeksiyonu ve Roux-en-Y hepatikojejenostomi yapılması önerilmektedir. Kanser riskini ve rekürren kolanjit, kistolityazis, koledokolityazis ve pankreatit gibi komplikasyonları azaltması nedeniyle bu yaklaşım desteklenmektedir. Kistektomi ve Roux-en Y hepatikojejnostomi yapılan bazı olgularda rezidüel intrahepatik kistler nedeniyle ameliyat sonrası semptomlar devam edebilmektedir. Bu nedenle “parsiyel hepatektomi” de bazı yaklaşımlarda yer almaktadır. Genç yaşta olan, tip IV koledok kisti olan olgumuza sadece kistektomi ve Roux - en Y prosedürü uygulanması tercih edilmiştir. Literatür incelemesinde tip IV koledok kistlerinde malignite riskinde artışta en önemli faktörün ileri yaş olduğu görülmüştür. Bu nedenle bu tip olguların uzun dönme takip edilmesi gerekliliği bulunmaktadır.
Anahtar Kelimeler: koledok kisti, kistektomi, Roux - en Y hepatikojejunostomi