Yapısal kardiyak anomalisi ve süreğen hastalığı olmayan ventriküler erken vuru (VEV)’lu çocuk ve adolesan hastalarda izlem sürecinde prognozun değerlendirilmesi


Creative Commons License

Çetin K.

20. Ulusal Pediatrik Kardiyoloji ve Pediatrik Kalp Cerrahisi Kongresi , Antalya, Türkiye, 10 - 13 Mart 2022, ss.41-42

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.41-42
  • Akdeniz Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

SS-27

Yapısal kardiyak anomalisi ve süreğen hastalığı olmayan ventriküler erken vuru (VEV)’lu çocuk ve

adolesan hastalarda izlem sürecinde prognozun değerlendirilmesi

Kürşat Çetin1, Filiz Ekici2, Fırat Kardelen2, Muhammet Bulut2, Şenay Akbay2

1Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Antalya

2Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı, Antalya

AMAÇ: Yapısal kardiyak anomalisi olmayan ventriküler erken vuru (VEV)’lu çocuk hastaların demografik

özelliklerinin, VEV orijin, karakter ve sıklığının prognoz üzerine etkisini değerlendirmeyi amaçladık.

HASTALAR: Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Kardiyoloji kliniğinde 2017-2020 yılları arasında VEV

tanısı alan ve en az iki yıl izlenen 73 hasta retrospektif olarak incelendi. Yapısal kardiyak anomalisi ya da kronik

bir hastalığı olan hastalar çalışma dışı bırakıldı.

YÖNTEMLER: Tüm hastaların ilk başvuruda fizik muayene bulguları, yüzeyel Elektrokardiyogram (EKG),

Ekokardiyografi ve 24 saatlik ayaktan Holter EKG bulguları takip verileriyle karşılaştırıldı. Yüzeyel EKG

verilerine göre VEV kökenleri ve karakterleri belirlendi. Holter bulgularına göre hastalar üç gruba ayrıldı: seyrek

VEV; VEV /Toplam atım sayısı (TAS) (≤ %5/gün), orta sıklıkta VEV (%5-10) ve sık VEV (≥ %10).

BULGULAR: Hastaların başvuru anındaki yaş ortalaması 11,1 yaş, kadın/erkek oranı:0,78 ve izlem süresi

ortalama 27 aydı (maks:40 ay). Hastaların %54,8’nin ilk başvuruda aritmi ile ilişkili yakınması bulunmaktaydı ve

%38,4’ünde fizik incelemede patolojik bulgu saptandı. Hastaların %89’nun VEV aksı inferiorken, %11’nin VEV

aksı süperior idi. Hastaların %15,1’i sol ventrikül kökenli (VK), %84,9’u ise sağ ventrikül kökenliydi. Sağ VK

VEV’li hastaların QTc süresi ortalaması sol VK hastalara göre anlamlı olarak daha yüksekti (p=0,003).

Hastalarımızın %16,4’ü polimorfik VEV özelliği gösterirken, %83,6’sı monomorfik VEV özelliği göstermekteydi.

%42,5’sinde ikili VEV ve %9,6’sında ise VT mevcuttu. Holter ile hastaların %58,9’u seyrek VEV, %15,1’i orta

sıklıkta VEV, %26’sı ise sık VEV belirlendi. Hastaların %47,9’inde kompleks VEV tespit edildi. Hastaların tanı

sırasında ve takipteki incelemelerinde ölçülen Ejeksiyon Fraksiyonu (EF) ortalamaları arasında anlamlı bir fark

yoktu. Takip süresince hiçbir hastamızda sol ventrikül genişliğinde anlamlı bir artış olmadı ve sol kalp yetmezliği

gelişmedi. Hastaların takipte ortalama VEV sıklığı anlamlı oranda azaldı (p<0,001). Hastaların %50,7’sinde

takipte VEV’ler tamamen kayboldu. Sağ VK VEV’li hastalarda takipte VEV sıklığındaki azalma istatiksel anlamlı

olmamakla birlikte daha yüksek oranda görüldü (%69,4'e karşı %54,5). Takipte VEV sıklığı artan hastalarda ilk

başvuruda trigemine VEV sıklığı anlamlı olarak yüksek iken (p=0,039), VEV sıklığı azalan hastalarda ise ilk

başvuruda bigemine VEV sıklığı anlamlı olarak daha yüksek saptandı (p=0,031). Ayrıca orta sıklıkta ve sık VEV’li

hastalarda takiplerde VEV oranındaki azalma seyrek VEV’li hastalara göre anlamlı olarak daha fazlaydı

(p=0,005). VEV morfolojisi, VT varlığı, VK ve karakteri ile izlemde VEV/TAS oranı değişimi ve VEV’lerin

kaybolması arasında anlamlı ilişki saptanmadı. Farmakolojik tedavi uygulanan 25 olgu, takipteki VEV sıklığındaki

değişime göre farmakolojik tedavi almayan grupla kıyaslandığında anlamlı bir fark saptanmadı. Ayrıca beş (%6,8)

hastaya kateter ablasyon uygulandı ve bu hastaların dördünde tam düzelme sağlandı.

SONUÇ: Bu çalışma yapısal olarak normal kalpli çocuklarda idiyopatik ventriküler ekstra vuruların çoğunlukla

inferior akslı ve sağ VK olduğunu göstermiştir. Hastaların yaş ve cinsiyetlerinin, 24 saatlik ayaktan Holter EKG

izleminde VEV sıklığı, uyku/uyanıklık periyotlarında VEV sıklığı dağılımı, sürdürülemeyen VT varlığı ile

ventrikül kökenlerinin prognoz üzerine etkili olmadığı hatta kompleks VEV’i olan çocuklarda bile klinik gidişatın

çok iyi olduğu gösterilmiştir. İlaç tedavisi semptomatik iyileşme sağlayabilir ancak prognozu etkilememektedir.

Yapısal olarak normal kalpli çocuklarda VEV‘lerin prognozu olumludur.

Anahtar Kelimeler: ventriküler erken vuru, yapısal olarak normal kalp, Elektrokardiyogram, prognoz, ablasyon