Bulgaristan Emareti'nin Krallığa İki Büyük Mirası:'Veteriner Teşkilatı' ve 'At Yetiştiriciliği ile Islahı'


TAN S.

OSMANLI TARİHİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ DERGİSİ OTAM, sa.33, ss.245-262, 2014 (Hakemli Dergi)

Özet

Bulgaristan’ı gerek 1878-1908 yılarıarasıOsmanlı’ya nisbi

bağarıı olduğ ‘Emaret’ doneminde ve gerek 1908 sonrası‘Kraliyet’

doneminde baytari teskilatlanma ile hayvan yetistiriciliğ ve ılahıkonularıda hılıbir ilerleme kaydetmis olduğ bilinmektedir. Sosyal ve

coğafi acıan Turkiye ile buyuk benzerlik gosteren bu memlekette

Turkiye’dekine kıasla baytar teskilatıı ve yetistiriciliğn cok kıa bir

zaman diliminde buyuk bir ilerleme kaydetmesi incelenmeye değr bir

gelisim surecidir.

Bulgaristan’da hayvancıığı bu iki yonu; yetistiricilik ve hızııha

alanlarıda kaydedilen ilerleme, Osmanlı’da geleneksel baytarlı

anlayııdan ilmi ve modern bir veteriner tababet eğtimi ve teskilatıa

gecisteki tarihsel surecle paraleldir. Bununla birlikte Bulgarlar bu

gelisimsel sureci Osmanlıorneğnden cok once tamamlamılardı.

Avrupa’da XVIII. asıdan itibaren veterinerlik ve yetistiricilik alanlarıda

kaydedilen gelismelerin dikkatle takip edilmesinin, yasanan surecteki rolu

yadsıamaz. Bulgaristan, bir yandan olusturmaya calıtığıyeni Avrupalıkimliğne uygun Batıımodern kurumlar teskil etmeye calııken bir

yandan bu Avrupalıkurumlarıı hara teskilatıda olduğ uzere, Sark’ı

zengin kaynaklarıile beslemekten geri kalmamıtı. Bulgaristan atlarıı

esasııteskil eden Rumeli ıkı hem Emaret doneminde hem de Krallı

doneminde esas yurdu OsmanlıAsyası’nı Suriye, Irak gibi ozel bolgeleri

olan Arap damılılarıı kanıile beslenmis ve ılah edilmistir.

It is well known that Bulgaria has advanced quickly in the fields of

veterinerian organisation, livestock raising and breeding both in the

1878-1908 ‘Chieftainship’ period, when Bulgaria had partial ties with the

Ottoman Empire and in the post 1908 ‘Kingdom’ period. Bulgaria,

although very similar to Turkey in terms of society and geography, has

recorded a significant improvement in veterinarian organisation and

livestock raising, in a shorter period. Therefore, this development

process is worthwhile to study.

These two dimensions of animal husbandry in Bulgaria; the

improvements in raising and sanitation fields, is parallel to the historic

process of the transition from the traditional veterinary roles in Ottoman

Empire to the modern and scientific veterinary educations and

institutions. However, Bulgarians completed this transitional period

much before the Ottoman example. The importance of following the

developments in the fields of veterinary organisation and livestock

raising in Europe in the post XVIII. Century can’t be denied in this

process. Bulgaria while trying to constitute modern Westernized

institutions in accordance with the Western identity, which is trying to be

established, kept feeding these intitutions with rich resources of the East,

as in the example of stud farm organisations. The Rumelian (Balkan)

breed that constitutes the basis of Bulgarian horses both in the

Chieftainship and Kingdom periods were fed and bred by the blood of

Arabian broodstocks, whose main lands were Ottoman Syria and Iraq.