TERAZİ HUKUK DERGİSİ, cilt.8, sa.80, ss.60-72, 2013 (Hakemsiz Dergi)
Alt işverenlik uygulaması, uygulamadaki adıyla taşeronluk, iş hukukunda ve özellikle çalışma hayatında güncelliğini koruyan ve çözüm bekleyen bir sorundur. İşçilerin “iş” odaklı, işverenlerin ise “kar” odaklı olması, alt işverenlik gibi istisnai bir istihdam modelinin adeta işçi temin usulü olarak uygulanmasına zemin hazırlamaktadır. İş Kanunumuz ve alt işverenlik yönetmeliğimiz ise bu kötüye kullanımı önlemekte yetersiz kaldığı gibi bazı hallerde alt işverenlik uygulamasının doğru kullanımına dahi cevaz verememektedir. Bu çalışmada kavramsal olarak muvazaa ve alt işverenlik uygulaması hakkında bilgi verilecek, mevzuat ve Yargıtay kararları ışığında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı sayılması sonucunu doğuran hallere değinilecektir. Uygulamadaki sorunlar ve çözüm önerilerine yer verilecek ve tüm bu açıklamalara eleştirel bir gözle yaklaşılacaktır.
In the Labor Law and particularly in the business life, subcontracting is a common and problematic issue waiting a solution. The fact that the “work” is employee’s main focus, but the “profit” is employers one is leading the use of the contracting as a usual supply of the labor model which should be used only in exceptional cases. On the other hand, not only that our Labor Law and Subcontracting Regulation remain insufficient to prevent this abuse, in some cases it doesn’t allow to regular uses of the subcontracting. In this article, information on the collision and subcontracting would be given in the conceptual base and the conditions of the collusion which is assumed in the relations between principle contractor and sub-contractor would be mentioned in the light of the Supreme Court decisions and legislation. Problems and solutions in the practice will be given and all this explanation will be handled within a critical perspective.