MOLESTO: Edebiyat Araştırmaları Dergisi, cilt.4, sa.2, ss.334-346, 2021 (Hakemli Dergi)
Film, şiir ya da destan olsun, topluma sunulan her eser yaratıcısından, yaratıcısının öznel geçmişinden ve onun yetiştiği toplumun ortak bilincinden izler taşır. Olasılıkla bu nedenledir ki birçok sosyolojik çalışma sinemayı topluma tutulmuş bir ayna olarak görür. Her filmin belge olarak bir değeri olduğu, izleyicilerin düşünsel ve bilişsel dağarcıklarını da etkilediği için filmin senaryo yazarı, yönetmeni, kostümü, dekoru ve izleyicisi arasında bir bağ kurulduğu bilinmektedir. Bu savdan yola çıkarsak kurgu filmlerin, belgesel niteliği haiz, “psiko-sosyo-tarihsel” gerçekliklere bir kapı açtığını da görebiliriz. Filmleri sinematografik açıdan okumak da aslında tarihçiye kendisinin geçmişi nasıl okuduğunu gösterir. Bu noktadan hareketle bu çalışmada yönetmenliğini Anthony Mann’in yaptığı ve başrollerini Charlton Heston ve Sophia Loren’in paylaştığı El Cid (1961) filmi, içinde barındırdığı çatışmalar ekseninde ele alınmaktadır. Bunu yaparken de filmin dayandırıldığı tarihsel gerçekliklere ek olarak filmin Ortaçağ İspanya’sında yaşanan Hıristiyan-Müslüman çatışması, kadın ve erkek olma durumları ve Ortaçağ’ın destan kahramanına özgü nitelikler açısından bir okuması sunulmaktadır. Çalışmada sonuç olarak Ortaçağ’da Doğu ve Batı’nın buluşmasının sinemadaki mezkûr örneklendirmesi okuyucuya çatışmalar arasında bir uzlaşma olarak sunulacaktır.
Qu’il s’agisse d’un film, d’un poème ou d’une épopée, chaque œuvre présentée à la société porte les traces de son créateur, le passé subjectif de son créateur et la conscience collective de la société dans laquelle elle a grandi. C’est probablement pour cette raison que de nombreuses études sociologiques voient le cinéma comme un miroir tenu à la société. On sait que il s’établit une relation avec le scénariste, le réalisateur, le costume, le décor et les audiences du film car chaque film a une valeur comme un document et influence la mémoire intellectuelle et cognitive des audiences. Si on considère cet argument comme le fondement, on peut voir que les films de fiction ayant la qualité documentaire ouvrent la porte à des réalités “psycho-socio-historiques”. Lire des films d’un point de vue cinématographique montre aussi à l’historien comment il/elle lit le passé. De ce point de vue, dans cet article, le film intitulé El Cid (1961), réalisé par Anthony Mann et Charlton Heston et Sophia Loren en vedette, est discuté dans le contexte des conflits qu’il contient. En faisant, en plus des réalités historiques sur lesquelles se fonde le film, une lecture du film est présentée à propos du conflit ChrétienMusulman dans l’Espagne médiévale, du statut de femme et d’homme, et des caractéristiques de cet héros épique du Moyen Âge. Dans cet article, l’exemple cinématique mentionné précédemment de la rencontre de l’Orient et de l’Occident au Moyen Âge sera présenté au lecteur comme un compromis entre les conflits.