6. GERİATRİK ONKOLOJİ KONGRESİ VE GERİATRİK ONKOLOJİDE UYGULAMALI GERİATRİK DEĞERLENDİRME KURSU, Antalya, Türkiye, 8 - 10 Kasım 2024, ss.60-61
Giriş ve Amaç: Sarkopeni ve kırılganlık, hastanın fizyolojik durumunu ve tedavi dayanıklılığını değerlendirmede önemli belirteçlerdir. Önceki çalışmalarda, kemoterapi ve cerrahi gibi çeşitli tedavi yöntemleri uygulanan prostat kanseri hastalarında sarkopeni ve kırılganlığın prognoz üzerindeki etkisi incelenmiş olmasına rağmen, radyoterapiye (RT) odaklanan çalışmalar sınırlı sayıdadır. Çalışmamızda, definitif RT ile tedavi edilen yaşlı prostat kanserli hastalarda sarkopeni ve kırılganlığın sağkalıma etkisi değerlendirilmiştir.
Gereç ve Yöntem: Bu çalışmaya Ocak 2014-Ocak 2023 tarihleri arasında kliniğimizde prostat kanseri nedeniyle definitif RT uygulanmış olan 65 yaş ve üstü toplam 124 hasta dahil edilmiştir. Radikal prostektomi öyküsü olan veya ağır komorbiditeli hastalar çalışma dışında bırakılmıştır. Kırılganlığın değerlendirilmesinde 11 komorbidite parametresinden oluşan modifiye kırılganlık indeksi (mKİ) kullanılmıştır. Sarkopeni belirteçleri olarak ise psoas kas indeksi (PKİ) ve Hounsfield birim ortalama hesaplaması (HBOH) kullanılmıştır. RT simülasyon tomografilerinden dördüncü lomber kemik (L4) ve beşinci lomber kemik (L5) arasındaki psoas kasının ölçümleri değerlendirilmiştir. PKİ için (sağ + sol psoas alanı) / boy² formülü, HBOH için ise [(sağ psoas alanı x yoğunluk) + (sol psoas alanı x yoğunluk)] / total psoas alanı formülü kullanılmıştır. PKİ ve HBOH’nin sınır değerini belirlemek amacı ile ROC analizi yapılmıştır. Tek değişkenli ve çok değişkenli Cox regresyon analizi ile sarkopeni ve kırılganlık belirteçlerinin progresyonsuz sağkalım (PS) ve genel sağkalım (GS) üzerindeki etkisi analiz edilmiştir. Kaplan Meier yöntemi ile sağkalım eğrileri oluşturulmuş ve p<0,05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir.
Bulgular: Hastaların ortanca yaşı 72 (aralık, 65-87)’dir ve bu hastaların ortanca takip süresi 48 (aralık, 12-167) aydır. Güncel kılavuzlara göre hastaların %24,2’si düşük riskli, %18,5’i orta riskli, %35,5’i yüksek riskli ve %21,8’i ise çok yüksek riskli prostat kanseri olarak değerlendirilmiştir. mKİ’ne göre değerlendirildiğinde hastaların %47,6’sı kırılgan olarak saptanmıştır. PKİ ve HBOH için sınır değerler sırasıyla 2 ve 37,7 olarak belirlenmiştir. Tek değişkenli analizde PS’yi istatistiksel anlamlı olarak etkileyen faktör bulunmaz iken, PKİ’nin GS’nin istatistiksel anlamlı bir prediktörü olduğu bulunmuştur (p=0,033). PKİ değeri ≤2 olan hastaların 5 yıllık GS’ı %71,4 iken PKİ değeri >2 olan hastaların 5 yıllık GS’ı %85,6 ’dır (Şekil 1).
Sonuç: PKİ, definitif RT ile tedavi edilen prostat kanserli yaşlı hastalarda GS’yi öngörebilir. Prostat kanserli yaşlı hastaların tedavilerinin yönetiminde ve yaşam beklentisinin değerlendirilmesinde PKİ gibi sarkopeni belirteçlerinin kullanılması düşünülebilir. Tedavi algoritmasında PKİ gibi belirteçlerin yer alabilmesi için çok merkezli, prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır.