İlköğretim Öğretmenlerin Görüşlerine Göre Türk Eğitim Sisteminde Öğrenci Tanılama ve Yönlendirme Çalışmalarının Değerlendirilmesi


SABANCI A., Engür A.

IV nd International Eurasian Educational Research Congress, Denizli, Türkiye, 11 - 14 Mayıs 2017, ss.436-437

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Denizli
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.436-437
  • Akdeniz Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Problem Durumu
Kişinin kendini tanıması, ilgisine ve yeteneklerine uygun meslek seçebilmesi amacıyla rehberlik hizmetleri yapılmaktadır.
Eğitimde bireyi bütün yönleri ile geliştirmek esastır. Baymur’a (1983) göre demokraside ana fikir insanlara eşit gelişme ve
eğitilme fırsatı verilmesidir. Demokrasinin en önemli amaçlarından birisi, bireylerde kendilerine özgü istidat ve kabiliyetlerin
zamanında keşfedilip değerlendirilmesidir. İnsanların güçlü ve zayıf yönlerinin zamanında keşfedilmesi hem bireyin hem
toplumun yararınadır.Kuzgun’a (1988) göre insan birtakım gizil güçler ile dünyaya gelir ve her insan kendine özgü bir varlıktır.
Bu özellikler davranışları gözlemekle ya da test ve envanter gibi ölçme araçları ile saptanabilir. Bugün artık danışmanlar
“Kimler, hangi alanda, ne kadar olasılıkla başarılı olabilirler? “ sorusu yerine gizil güçler hangi ortamlarda en üst sınırına
kadar geliştirilebilir?” sorusuna cevap aramaktadırlar. Yani durumu belirlemekten çok, geliştirici koşulları aramak asıl amaç
olmuştur (Kuzgun, 1988, s. 27). Eğitim için yapılan harcamaların, insan sermayesi üretmek ya da insan sermayesini
geliştirmek için yapılan bir yatırım olarak ele alınması, insan sermayesi kuramı ile ifadesini bulan bütünsel bir bakış açısını
yansıtmaktadır(Aydın M., Ünal L.I., Koçak Y., Balcı E., Burgaz B, 1991, s.53). Okullarda psikolojik danışma ve rehberlik
programını geliştirme işi işbirliğine dayalı bir süreç olarak algılanmalıdır. Buna göre okullarda yıllık psikolojik danışma ve
rehberlik programı hazırlanırken müdürler başta olmak üzere, uzmanlara, öğretmenlere, velilere, öğrencilere ve hatta okulla
yakından ilgili öteki kişilere önemli görevler düşer (Kepçeoğlu, 1990, s.73). Okul yöneticileri eğitimin amaçlarını yasa ve
yönetmeliklerin verdiği yetkileri kullanarak okullarında gerçekleştirmeye çalışırlar. Rehberlik hizmetlerinin diğer hizmetleri
destekleyici şekilde yürütülmesi öğrencilere göre programların çeşitlendirilmesi, rehberlik birimi veli öğrenci ortak
paylaşımının sağlanması, gereksinimlere kaynak sağlama okul yönetiminin rehberlik çalışmalarındaki işlevleridir. Yeteneklere
göre programların yapılarak gerekli ihtiyaçların giderilmesi yönetimin görevidir (Kuzgun, 1988, s. 180).Özden’e (2002) göre
okul, öğrencilerin daha çok mantıksal ve sözel gelişimlerine katkıda bulunmak üzere yapılandırılmıştır. Bu hem eğitim
programları açısından hem de ölçme değerlendirme açısından böyledir. Her ne kadar ilk ve ortaöğretimdeki amaçlar
kısmında öğrencilerin bedensel zihinsel ve duygusal gelişimi hedeflense de bunu sağlayacak içerik olmadığı gibi, sonunda
değerlendirildiği yeterlilikler arasında da bu boyutlar yer almaz.Daha çok yarışma ortamı yaratan eğitim sistemi öğrencilerin
çoğunda yetersizlik duygusunun oluşmasına yol açmaktadır (Yeşilyaprak, 2016, s.19).Türk eğitim sisteminde tanılama ve
yönlendirme ile ilgili maddelerin Milli Eğitim Temel Kanununda, Millî Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim
Kurumları Yönetmeliğinde, Millî Eğitim Bakanlığı Bilim ve Sanat Merkezleri Yönergesinde, Özel Eğitim Hizmetleri
Yönetmeliğinde yer aldığı görülmektedir.Eğitim sisteminden toplumda kendini bilen, güçlerini yetenek ve olanaklarını iyi
tanıyabilen, kendisine güvenen, karşılaştığı engelleri kolayca aşabilen, sorunlara gerçekçi çözümler bulabilen bireyler
yetiştirmesi beklenmektedir. Buda eğitim sisteminde uygulanan yönlendirme sisteminin güçlü olmasını gerektirmektedir.
Fakat Türk eğitim sisteminde uygulanan tespit ve yönlendirme çalışmalarının değerli olmakla birlikte yetersiz olduğu
görülmektedir. Bu açıdan Türk eğitim sisteminde uygulanan tanılama ve yönlendirmenin kuram ve uygulama boyutunda
incelenmesinin bir ihtiyaç olduğu görülmektedir (Çevik, 2008; Dağlıoğlu ve Suveren, 2013; Kontaş ve Yağcı, 2016;
Senemoğlu, 2004). Bu sebeple bu alana katkı sağlamak amacıyla bir araştırma yapılmıştır. Okullarımızda uygulanan
yönlendirme çalışmaları, bu uygulamalarda yaşanılan sorunlar ve öğretmenlerin bu konudaki görüşlerini ortaya koyarak
mevcut durumun incelenmesinin ihtiyaç olduğu düşünülmektedir. Çalışmanın amacı, Türk Eğitim sisteminde ilköğretim
kademesinde öğrenci tanılama ve yönlendirme çalışmaları hakkında öğretmenlerin görüşlerinin belirlenmesidir.
Araştırma Yöntemi
Araştırmanın yöntemi nitel araştırma yöntemidir. Araştırma olgubilim deseninde desenlenmiştir. Olgubilim deseni farkında
olduğumuz ancak derinlemesine ve ayrıntılı bir anlayışa sahip olmadığımız olgulara odaklanmaktadır. Araştırma konusu da
bize tümüyle yabancı olamayan aynı zamanda da tam anlamanı kavrayamadığımız olgulardan oluşmaktadır. Bu yönüyle
olgu bilim uygun bir araştırma zemini oluşturmaktadır. Veri toplama yöntemi olarak görüşme yöntemi kullanılmıştır. Görüşme,
Nitel araştırmada en sık kullanılan veri toplama aracıdır. Görüşmede, söylenenlerin yüzeysel anlamları yanında “gerçek” ve
derinliğine anlamaları da çıkartılabilir. Yapmacık cevapların ayıklanabilme ve gerçeklerin ortaya çıkartılabilme olasılığı
yüksektir. Araştırmacı, karşılaştığı her karanlık noktayı, anında soracağı sorularla aydınlatma olanağına sahiptir. Görüşmede
ses tonu, mimikler ve soruları cevaplamada gösterilen istek, söylenenlerin değerlendirilmesinde önemli ipuçları niteliğindedir.
Veri toplamak amacıyla yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Görüşme formunun birinci bölümünde kişisel
bilgilere ilişkin sorulara, ikinci bölümünde ise öğretmenlerin öğrenci tanılama ve yönlendirme çalışmaları ile ilgili görüşlerini
belirlemek üzere ana ve sonda sorulara yer verilmiştir (Yıldırım ve Şimşek, 2013).
Araştırmanın çalışma gurubu, Antalya ilinde, merkez ilçelerde ilköğretim okullarında görev yapan öğretmenler arasından
seçilmiştir. Çalışma gurubunun belirlenmesinde maksimum çeşitlilik örneklemesi kullanılmıştır. Öğretmenlerin seçiminde
“gönüllülük” ölçüsü esas alınarak, mesleki deneyiminin fazla olmasına özen gösterilmeye çalışılmıştır. Bu çerçevede görüşmeler ilköğretim kademesinde çalışan 4 rehberlik, 1 resim, 1 teknoloji tasarım, 1 ingilizce ve 1 matematik öğretmeni ile
yapılmıştır. Görüşmeler yüz yüze gerçekleştirilmiştir. Görüşmeler ses kaydı ile kayıt altına alınmış ve not tutma yöntemi ile
desteklenmiştir.Verilerin çözümlenmesinde içerik analizi kullanılmıştır.
Beklenen/Geçici Sonuçlar
Bulgulara göre Türk Eğitim Sistemin’deTürk milli eğitiminin genel amaç ve ilkelerinde belirtilen ifadelerdeki amaçları
gerçekleştirmek için ilköğretim kademesinde rehberlik servisi tarafından tanılama formlarının ve testlerinin uygulandığı
görülmektedir. Ancak tanılama formlarının uygulanıp uygulanmaması ya da nasıl bir tanılama tekniği uygulanacağı rehberlik
öğretmeninin seçimine bırakıldığı anlaşılmaktadır. Tanılama amaçlı uygulamaların ise zorunlu olmadığı görülmektedir. Sonuç
olarak okullarda sistemli bir tanılama ve yönlendirme çalışmasının olmadığı, tanılama ve yönlendirme çalışmalarının rehberlik
servisleri ihtiyaç duyarsa ya da bireyler tarafından talep edilirse yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu anlamda yapılan çalışmaların
değerli olmakla birlikte yetersiz olduğu söylenebilir. Türkiye’yi ve Türk eğitim sistemini geliştirmek amacıyla yaratıcı,
donanımlı bireyler yetiştirmek açısından iyi bir yönlendirme sistemine ve tüm diğer disiplinler ile çalışılmalara ihtiyaç olduğu
ileri sürülebilir.
Anahtar Kelimeler: ilköğretimde yönlendirme, tanılama, yönlendirme, özel eğitim
Kaynakça
Aydın M., Ünal L.I., Koçak Y., Balcı E., ve Burgaz B. (1991), Eğitim Sosyolojisi, Ankara: Gazi Büro Kitabevi.
Baymur F. (1983), Genel Psikoloji, İstanbul: İnkılap ve Aka Basımevi.
Çevik, K. (2008). İlköğretimde Çoklu Zekâ Kuramına Dayalı Yönlendirme Etkinliklerinde İşbirliği ve Uyum Boyutlarında
Karşılaşılan Sorunlar. Kuramsal Eğitimbilim, 1 (1), 62-82.
Dağlıoğlu, H. ve Suveren, S. (2013). Okul öncesi dönem üstün yetenekli çocukların
belirlenmesinde öğretmen ve aile görüşleri ile çocukların performanslarının
tutarlılığının incelenmesi. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri,
Educational Sciences: Theory & Practice, 13(1), 431-453.
Kepçeoğlu M. (1990), Psikolojik Danışma ve Rehberlik, Ankara: Kadıoğlu Matbaası.
9-
Köknel Ö. (1985), Kaygıdan Mutluluğa Kişilik, 10. Basım, Altın Kitaplar Basımevi: İstanbul
Kuzgun Y. (1988), Rehberlik ve Psikolojik Danışma, Ankara: ÖSYM Eğitim Yayınları.
Özden Y. (2002), Kendini Gerçekleştir, Ankara: PegemA yayıncılık.
Senemoğlu, N. (2004). Gelişim öğrenme ve öğretim: Kuramdan uygulamaya. Ankara: Gazi Kitabevi
Yeşilyaprak B. (2016), 21. Yüzyılda Eğitimde Rehberlik Hizmetleri, Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık.
Yıldırım, A. ve Şimşek, H. (2013). Sosyal bilimlerde nitel araştırma yöntemleri. 9. Baskı [Qualitativeresearchmethods in
socialsciences]. Ankara: Seçkin Yayıncılık.