İDİL Sanat ve Dil Dergisi, cilt.10, sa.87, ss.1613-1634, 2021 (Hakemli Dergi)
Öz
Bu makale bireysellik krizinden kaynaklı olan modern toplum yozlaşmasını ve bunun nedenlerini odağa
almaktadır. Bunun için sanatın dönüşümü; kökenlerinden, modern dünyadaki uygulanış şekillerine kadar
incelenmiştir. Bu bağlamda sanat; kapitalizmin, estetik hazzı kitleleri etkileyebilmek için ne şekilde işlettiğini
göstermek amacıyla değerlendirilmiştir. Düşünce-mekânın kalıplaşması, Mold-city enstalasyonu üzerinden
analize edilmiş, çağdaş sanat ile algı arasındaki ilişki araştırılarak somutlaştırılmıştır. Söz konusu ilişkiyi üçüncü
kişilerin ekonomik getiriyi arttırmak için nasıl kullandıkları ve sanatçının modern toplumdaki işleviyle
faaliyetlerinin sonuçları aynı çizgi üzerinde araştırılmıştır. Günümüzde sanat, manasını yitirerek bir tür yutan
eleman haline gelmiştir. Bunun sebebi toplumda niteliğin değil miktarın değerleri kontrol edişidir. Bireyselleşme
materyalleşme ile aynı anlama gelmeye başlamış, beraberinde sezginin ve yaratıcılığın yıkımını getirmiştir. Daha
farklı bir deyişle anamalcı ilişkide satın alan birey ile satın alınan meta yer değiştirmiştir. Özüne yabancılaşan
insan, kimliğini kitlede yitirerek geri kalanına ötekileşmiştir. Bireyler arasındaki bu ayrılık, değişiklik anlamına
gelmemekle beraber nesne bazına indirgenerek tek tipleştirilmişlerdir. Sanat aynı zamanda bu toplumsal krizin
hastalık belirtisi olarak kendisini göstermektedir. Öz ve biçim, modern dünyada kalite ve miktar olarak
belirmektedirler. Bu yozlaşmanın meşrulaştırılması için dayatılan kontrol çizgileri, eski değerlerin yerine
yenilerini koyarken sadece onları tek-tipleştirmekle kalmamış, onları aynı zamanda arke-tipleştirmiştir.
Dolayısıyla kitlesel işletimin uygulandığı gerçek yer, vitrinler değil kolektif bilinçaltı yaşamıdır. Sanat ise,
niteliklerinden dolayı bu alana doğrudan etki edebilme imkânına sahip olduğu için ideal bir enstrüman haline
getirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: birey, mekân, düşünce, kalıp, sanat