Advertainment Dünyasının ‘Oyun’una Karşı, Eleştirel Medya Okuryazarlığı


Creative Commons License

Taşkaya M., Aydoğan H.

ETHOS, Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar, sa.12, ss.94-131, 2019 (Hakemli Dergi)

Özet

İnternetin ve dijital teknolojilerin sunduğu hızlı iletişim, erişim ve etkileşim gibi pek çok olanak nedeniyle, geleneksel medyadan yeni medyaya yönelim gösteren reklamcılık sektörü, dijital medyanın sunduğu pek çok avantajdan (hızlı erişim, ölçümleme kolaylığı, interaktif iletişim) faydalanarak yeni reklam türleri yaratmakta ve hedef kitlesine bu reklamlar aracılığıyla ulaşmaya çalışmaktadır.  Hem hedef kitleyi eğlendirdiği, hem de diğer birçok reklam türüne göre hedef kitleyle marka etkileşimini daha uzun süre etkin tutabildiği, bir başka deyişle hedef kitlenin markaya daha uzun süre maruz kalmasına olanak tanıdığı iddiası nedeniyle advergame’ler (oyun-reklamlar), reklamverenlerin hedef kitlesiyle iletişimlerinde tercih ettikleri reklam türleri arasında yer almaktadır.  Medya içeriklerindeki yanıltıcı/aldatıcı enformasyonların fark edilmesi açısından önemli bir rol oynadığı iddia edilen medya okuryazarlığı eğitiminin mevcut haliyle etkinliği, yapılan akademik çalışmalar aracılığı ile sorgulanmaya devam etmektedir.  Bu çalışmada bir medya ürünü olan oyun-reklamların içine gömülü olan reklam niyetinin fark edilmesinde medya okuryazarlığı eğitiminin etkinliğine odaklanılmış, üniversite öğrencilerinin oyun-reklamları bir reklam türü olarak algılama/algılamama durumlarına mevcut medya okuryazarlığı eğitiminin etkisinin olup olmadığını ortaya koymak amaçlanmıştır. 

Bu amaç doğrultusunda, çalışma kapsamında Akdeniz Üniversitesi fakültelerinde öğrenim gören öğrenciler ile yarı-yapılandırılmış derinlemesine görüşme (N= 12) tekniğinden faydalanılarak görüşmeler gerçekleştirilmiştir.  Bu süreci doğru işletmek amacıyla öncelikle, görüşmecilerin oyun tasavvurları ve oyuna yönelme amaçları, Huizinga’nın ortaya koyduğu oyun karakteristikleri üzerinden oluşturulan kodlarla karşılaştırılmıştır.  Buna ek olarak, mevcut medya okuryazarlığı dersinin yöntemine ilişkin sorulan sorular aracılığı ile görüşmecilerin söz konusu yönteme ilişkin eleştiri ve önerileri, eleştirel pedagoji yaklaşımı perspektifinden değerlendirilmiştir.  Böylelikle, medya okuryazarlığı dersine yönelik müfredat programlarına ve yöntemlere ilişkin öneriler oluşturulmaya çalışılmıştır. 

The advertising sector with a tendency from conventional media towards the new media due to many opportunities such as fast communication, access, and interaction provided by the Internet and digital technologies creates new advertising types, and tries to reach its target people by benefiting from many advantages like fast access, easy measurement, and interactive communication offered by the digital media.  In this context, advergames as a new digital advertising type are one of the advertising types preferred by the advertisers because they are claimed to entertain the target people, to keep the duration of brand-target interaction longer compared to other advertising types, and to make it possible for the brand to keep its target people exposed to its persuasive message for a longer period in this way.  The current efficacy of the media literacy education asserted to have an important role in the recognition of the deceptive and fallacious information in the media contents is still under some scientific inquiries, and this study focuses on the efficacy of the media literacy education on the recognition of the advertising intent embedded in the advergames as a media product, and it aims at ascertaining whether present media literacy education makes any impact on the undergraduate students’ perception of advergames as an advertising type or not. 

 

In line with this aim, semi-structured in-depth interviews with twelve undergraduate students (half of them took media literacy course while the other half did not take) in the faculties of Akdeniz University were carried out.  In order to lead the process in a correct way, this study firstly makes comparisons through codes derived from the interviewees’ game realisations and intentions, and Huizinga’s list of game characteristics.  In the second step, the interviewee’s criticisms and suggestions revealed through questions regarding the method applied in the present media literacy education were evaluated from the perspective of critical pedagogy approach.  Consequently, this study propounds to make suggestions regarding the curricula and methods for the media literacy course.