''Geceleri Kalkar Kalkar Ağlarım'' İsimli Gurbet Havasının Sözlerinde Kullanılan Hançere Tekniği


Selçuk A. A., Dağ Ş., Kervancıoğlu M. H.

14. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu, Antalya, Türkiye, 20 - 22 Ekim 2022, cilt.005, ss.1-9, (Tam Metin Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Cilt numarası: 005
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.1-9
  • Akdeniz Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Teke yöresi denince akla Afyon, Denizli, Muğla, Burdur, Isparta ve Antalya illeri gelmektedir. Teke yöresinde müzik önemli bir yere sahiptir. Yörük-Türkmen kültürünün yaygın olduğu bu bölgelerde insanlar geçimlerini daha çok hayvancılık ve çiftçilik ile kazanmaktadır. Göçebe yaşamın getirilerinden olan halkın yaşam tarzı müziklerine de oldukça yansımıştır. Teke yöresinde müziğin icra edildiği ortamlara bakıldığında, hayvan gütme, düğünler, kına ritüelleri, gelin çıkarma ritüelleri, güreş ritüelleri, erkek eğlenceleri, halk oyunları gösterileri, ölen birisinin ardından yas tutma, ağıt yakma, asker uğurlama, il ve ilçelerde düzenlenen festivaller, oturak alemleri vb. ortamlarda müziğin aktarıldığı bilinmektedir.

Teke yöresi olarak bilinen şehirlerde icra edilen, içerisinde ayrılık, özlem, hasretlik, aşk gibi konuları işleyen uzun hava türüne gurbet havası denilmektedir. Gurbet havaları; üç telli, dört telli, cura, ıklık, kabak kemane, bağlama, sipsi, kaval, zurna gibi sazlar ile icra edilebilir. Bağlama ile icra edilirken 7/8,  

5/8, 2/4, 4/4, 9/8, 3/4, 3/8, 8/8, 10/8 gibi usûller ile icra edildiği görülmüştür. Şan altı çalımda çoğu bölgede enstrüman vokal takibi yaparken bazı yörelerde ise 7/8 tavır atarak şanı takip edebilir.

Bu çalışmada, “Geceleri Kalkar Kalkar Ağlarım” isimli teke yöresi gurbet havasının türkünün sözleri, yöreye ait tavır tekniği ya da THM alanı içerisinde hançere tekniği olarak da tanımlanan müzikal yorumların heceler üzerindeki uygulanışı incelenecektir. Günümüzdeki gurbet havası icracıları, eserlere kaynaklık eden ustaların icra tekniklerini örnek alsalar da yıllar içerindeki deneyimleri, tecrübeleri, söyleme teknikleri, yöreye has ağız ve gırtlak yapıları değişkenleri sebebiyle öz icralara ulaşmaları mümkün olmamıştır. Dolayısıyla bu çalışmada hançerelerin yöreye ait özellikleri taşıması hançerenin uygulandığı bölümlerin nerede ve nasıl kullanılması gerektiği tespit edilip incelenerek sonuca varılmıştır.